İzmir Bornova Mevlana Mahallesi'nde 2013 yılının ilk dakikalarında meydana gelen olayda, 5'inci sınıf öğrencisi 11 yaşındaki Arif Dallı havai fişek gösterilerini izlemek için misafirliğe gittikleri dedesine ait üç katlı binanın terasına çıktı. Saat 00.10 sıralarında kanlar içinde yere yığılan küçük çocuk, kaldırıldığı hastanede ancak 9 gün dayanabildi. Arif'i öldüren katile ilişkin herhangi bir bulgu elde edilemezken, çocuklarını kaybeden aile yıkıldı. Torununun acısına kalbinin dayanmadığını belirten 60 yaşındaki Fatih Yavuz, "Olay günü damadımla birlikte televizyon izliyorduk. Arif'in yaralandığını duyar duymaz hastaneye götürdük. Ben daha önce bypass ameliyatı olmuştum. Üzüntüden o gün kalp krizi geçirdim. Ben hayata döndüm ama torunumu kurtaramadık. O benim tek erkek torunumdu, yeri ayrıydı. Şimdi apartmanın her yerinde onu görüyorum. Bu da acımı bir kat daha artırıyor. Apartmanı çocuklarım ve torunlarım için yaptırmıştım ama şimdi binayı satıp şehirden gideceğim. Bu acıya dayanabilecek kadar güçlü değilim" diye konuştu.
'YEMEK YEMEDİM, UYUMADIM'
Oğlunu kaybettikten sonra ilaçlarla ayakta durabildiklerini söyleyen baba Şerafettin Dallı ise yaşananlardan hem kendilerinin hem de bütün akrabalarının etkilendiğini söyledi. "Yokluğunu fazlasıyla hissediyoruz. Ailece perişanız" diyen Dallı, "Herkes işi gücü bıraktı Arif'i düşünüyor. Oğlum sanki aramıza geldi sonra da kuş olup uçup gitti. Evin tek erkek çocuğuydu. Herkes tarafından çok sevilirdi. Vurulduğu günden beri yemek yemiyorum. Oğlumun yasını tutuyorum. Üzerimdeki kıyafetleri bile değiştirmedim. Böyle yatıp kalkıyorum. 15 günde toplam 10 saat uyumamışımdır. İçimden bir şey yapmak gelmiyor. Nereye bakarsam bakayım hep oğlumu görüyorum. Çünkü her yerde bir anısı var" diye konuştu. Bireysel silahlanmaya da isyan eden baba, "Her gelen beline silah almasın. Oğlumun katili bulununca acım bir nebze olsun azalacak. Bunu yapan kişi silahı neden ateşledi, onu öğrenmek istiyorum" dedi.