Önder, Fırat ve Celal üç arkadaş. Gaziantep'te haftada iki gece sokak çocuklarını toplayıp onları yeni bir hayata davet ediyorlar. Dehlizlere giriyorlar, bıçak çeken tinerci çocuklara kucak açıyorlar. Bunları çok rahat yapabiliyorlar çünkü aynı yollardan geçerek geldi bugünlere. Onların hayatını değiştirense Gaziantep Belediyesi tarafından 2004'te başlatılan proje. O tarihte Gaziantep'te göç nedeniyle sokak çocuğu rekoru kırılıyordu. Tinerci gençler, çeteler sokaklarda kol geziyordu. Özel evler açılıp bilimsel bir proje başlatıldı ve bu sayede tedavi edilen hayatlar ABD'de Yale Üniversitesi'nde ders konusu bile oldu. Aslında bir doktor olan Gaziantep Belediye Başkanı Asım Güzelbey'in temellerini attığı proje ile on yıl içinde binlerce çocuk sokaklardan toplandı. Yüzlercesi iş sahibi oldu. Yalnızca eğitimleri için değil, para biriktirip ev sahibi olana kadar destek veriliyor. Yeni hayatlar kuruluyor.
***
İsmail Ali Fırat, ayakkabı boyacılığı yaparak Anadolu lisesi sınavlarına girmiş. İstanbul'a gelmiş ancak yatılı olarak okuduğu Vefa Lisesi'nde harçlığını çıkarmak için hafta sonları ayakkabı boyacılığı yapmış. Lise bitince de gemilerde iş bulup 15 Avrupa ülkesi gezmiş. Bu sırada kazandığı para ile ailesine tek oda ev ve bir karpuz tarlası almış. Gaziantep Belediyesi'nin sokak çocukları programıyla tanışması ise Gaziantep Üniversitesi'nde makine mühendisliği okurken, üniversite parasını çıkarabilmek için yazın inşaatlarda işçilik yaparken olmuş.
BURS İÇİN İTÜ'YÜ KAZANDI
Bu sırada TÜBİTAK'ın üniversite sınavında biyoloji sorularının hepsini yapanlara 5 bin lira verdiğini öğrenen İsmail, bu ödüle hak kazanmak için tekrar sınava girip İTÜ Uçak Mühendisliği'ni kazanmış. Ancak İstanbul'da yaşayacak imkânı olmadığından gidememiş. Ondaki cevheri gören Gaziantep Zirve Üniversitesi ise başarılı gence burs vermiş. İsmail halen bu üniversitede makine mühendisliği okuyor. Ve hâlâ programa dahil sokak çocuklarına matematik dersi veriyor, sokaklara düşen çocukları yeni hayata kazandırmaya çalışıyor.
ABLASI ÖLDÜ, 3 GÜN AÇ KALDI
Sokaklarda yaşamaktan kurtulup Almanya ve Avusturya'da eğitim alan gençlerden biri de 26 yaşındaki Önder Yalçın. Annesi babası ayrıldığı için üç yaşında terk edilmiş. Ona ve bir yaş büyük ağabeyi Ömer'e onlardan yalnızca iki yaş büyük ablaları çalışarak bakmaya çalışırken hasta olmuş. Ablası tüberküloz nedeniyle son nefesini verirken onlar günlerce aç kalmışlar. Üç gün hiçbir şey yiyemediklerini kimseye söylememişler.
AĞABEYLİK YAPIYORLAR
Okuldan çıkınca çalıştıkları işyerinin sahibi onları takip edince izbe bir yerde yaşadıklarını öğrenip durumu öğretmenlerine anlatmış. Bu durumda bile okulun birincisi olmayı başarmış iki kardeş. Hocaları bu boynu bükük iki kardeşi önce evlerinde misafir etmiş sonra da sokak çocuğu programına katılmalarını sağlamış. Burası artık onların evi olmuş. Hacettepe Üniversitesi sosyoloji bölümünü dereceyle bitiren Önder Yalçın şimdi belediyede sosyal hizmetler görevlisi olarak çalışıyor. Ağabeyi Ömer Yalçın da bir yandan Açık Öğretim'de sosyal hizmetler okurken, Antep Üniversitesi'nde de radyo-televizyon bölümüne devam ediyor. Ve kaldıkları merkezde sokak çocuklarına ağabeylik yapıyorlar. Onlara merkezin verdiği destek hâlâ devam ediyor. Arkalarında eskiden kimseleri yokken şimdi büyük bir aile var. Para biriktirip bir ev almaları bile sağlanmış. Geleceklerine dair artık bir kaygıları yok ancak onların amacı sokaklara düşen çocukların da hayatını toparlamak.