Kayseri'nin Talas ilçesinde geçen yıl çöp ayrıştırma merkezinde çalışan işçiler tarafından ölü olarak bulunan 2 günlük erkek bebeğin cinayet davasının görülmesine, 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Tutuklu anne C.C.B. (20) ile babası U.C.Ü.'nün hazır bulundurulduğu duruşmada mütalaasını veren savcı, bebeğin aç bırakıldığını ve boğulduğunu belirterek, sanıklar için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi.
'KENDİLİĞİNDEN ÖLDÜ'
Duruşmada savunmalarını yapan üniversiteli baba U.C.Ü., poliste verdiği, bebeği boğduğu yönündeki ifadesini değiştirerek, bebeğin kendiliğinden öldüğünü öne sürdü. Eşinin mama almak için eczaneye gittiği sırada yanına bıraktığı bebeğin nefes almadığını fark ettiğini söyleyen U.C.Ü., "Evli olmadığımız için ailelerimizden ve toplumsal baskıdan korktuk. O yüzden bebeği çöpe attım. Yaşasaydı Çocuk Esirgeme Kurumu'na verip, okul bitince evlenerek geri alacaktık. Bebeğin öldüğünü görünce intihara kalkıştım. Sevgilim izin vermedi" dedi.
TİŞÖRT ELE VERDİ
Anne C.C.B. ise bebeği sevgilisinin yardımıyla evde doğurduğunu belirterek "Ben bebeğe mama almak için evden çıkmıştım. Çıkarken bebeği sevgilimin yanına koydum. Geldiğimde öldüğünü söyledi. Cezaevinde psikolojim bozuldu" diye konuştu. Duruşma, Ankara Adli Tıp Kurumu'ndan otopsi raporunun gelmesinin beklenmesi için ertelendi. Geçen yıl eylül ayında yaşanan olayda, bir işçi çöplerle birlikte çöp kamyonunda preslenmiş bebek cesedi buldu. Bebeğin sarıldığı tişörtte yazan, "Eğitim Gönüllüleri Grubu" yazısından yola çıkan polis, üniversitede kurulu bulunan grubun 17 üyesini mercek altına aldı. Aralarında ilişki olduğu belirlenen C.C.B. ve U.C.Ü. gözaltında suçlarını itiraf etti.
'TOPLUMSAL BASKIDAN KORKTUK'
Bebeğin kendiliğinden öldüğünü öne süren U.C.Ü. (üstte) "Evli olmadığımız için ailelerimizden ve toplumsal baskıdan korktuk. O yüzden bebeği çöpe attım. Yaşasaydı Çocuk Esirgeme Kurumu'na verip, okul bitince evlenerek geri alacaktık" dedi.
