Özel bir üniversitede öğretim görevlisi olan 2011'de TÜBİTAK Bilim Ödülü'nü Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün elinden alan Doç. Dr. Ali Koşar'a, üç hafta evli kaldığı eşi Gülsüm Koşar'dan karşı dava geldi. Gülsüm Koşar, eşinden şiddet gördüğü için can güvenliği olmadığını ve evden ayrıldığını belirtti. İkili arasındaki süreç, Anadolu Aile Mahkemesi'nde Ali Koşar'ın eşine boşanma davası açmasıyla başladı. Ali Koşar, bir aylık eşi Gülsüm Koşar'dan düğün için harcadığı 200 bin liranın karşılığı olarak tazminat talep etti. Gülsüm Koşar da bu davaya aynı mahkemede karşı davayla yanıt verdi. Gülsüm Koşar, dava dilekçesinde şunlara yer verdi:
Eşimin iddiaları asılsızdır. Eşim ödül alırken yanında olmadığımı iddia etmiş. Konu evliliği yürütmek olduğunda taraflardan birinin iyi bir mühendis olması ne yazık ki bir anlam ifade etmiyor. Kaldı ki ben de Türkiye'nin en iyi okulunda psikoloji okudum.
Tekme tokat dövüldüm. Şiddet gördüm ve can güvenliğim olmadığı için annemin yardımıyla evden ayrıldım. Ne eşim ne de ailesi beni bir gün dahi arayarak, bir araya gelmek için çaba sarf etmedi. Eşim düğün masrafları olarak benden 200 bin lira tazminat istiyor.
Eşim evliliği bitirme gayretine girdi. Kına gecesinde dahi ne eşim ne de ailesinden hiç kimse yoktu. Sorduğumda da unuttuklarını belirtti.
Ben evden ayrıldıktan sonra eşim derhal kapı kilidini değiştirmiş. Telefonuma "Şu an seni zerre kadar sevmiyorum. Sana olan sevgim ve saygım da kalmadı" şeklinde mesajlar attı. Yine de ben yemek yaparak onu evde bekledim. Eve geldiğinde beni görünce deliye döndü. Ağır hakaretler ederek evden kovudu. Konuşmak istediğimi söyleyince de tekme ve tokatlarına maruz kaldım. Eve gelen annem beni görünce şok oldu. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması olayında ben tamamen kusursuzum. Eşim ise tamamen kusurlu ve kadınlık, kişilik haklarıma ağır saldırıda bulundu.