Onlar sokakta yaşayan evsizler... Kimi iflas etmiş, kimini ailesi terk etmiş, kimi madde bağımlısı olup sokağa düşmüş. Sokaklarda yaşayan bu insanlar, İstanbul'u soğuk vurduğunda sığınacakları bir yer olduğunu biliyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Darülaceze Müdürlüğü her yıl kış alarmı ile birlikte evsizlerin barınması için bir tesisi açıyor. Karın bastırmasıyla kapılarını yeniden evsizlere açan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Zeytinburnu Sosyal Tesisleri'nde dün itibariyle 236 kişi barınma imkanı buldu. Zabıta ve polis ekipleri tarafından kaldıkları sokaktan alınıp tesise getirilen evsizler önce banyo yapıyor, daha sonra elektronik ortamda kayıtları tutuluyor. Aralıkta başlayan bu hizmet mart ayına kadar sürecek. Spor salonunun kapısı açıldığında yerlerde sıralanmış, yüzlerce yatakla karşılaşıyorsunuz. Her yatağın üzerinde battaniyeler. Dışardaki soğuğa karşın burası sıcacık. İstanbul'un çeşitli ilçelerinde ayrı ayrı yerlerde sokakları mesken tutanlar buradan tanışıyor. Bu nedenle burada selamlaşmalar, kucaklaşmalar çok sık yaşanıyor. Aralarında 19 kişi de sokakta yaşayan yabancı uyruklu evsizler. Hepsinin düşüncesi aynı. Burası onların sıcak kocaman yuvası. İşte evsizlerin dram dolu hayatı:
'ALO GELİP BENİ ALIN'
Hamdi Zafer Tarhanacı, Körfez Savaşı sırasında iflas eden bir tekstilci. Sonrası sokaklarda süren bir yaşam. Tarhanacı, "Zeytinburnu'nda deri atölyem vardı. Körfez Savaşı'nda yaşanan ekonomik krizden etkilenip, iflas ettim. İflas ettikten sonra ne ev kaldı ne aile. Zeytinburnu'nda sokaklarda yaşıyorum. Bazen komşular yemek veriyor. Bazen de polisler. Kar yağdığında çok mutlu oluyorum. Arkadaşlarıma kavuşuyorum. Hatta zabıta ekiplerine telefon açıp, 'gelin beni alın' diyorum" diyor.
'ZEKİ MÜREN'İN KUAFÖRÜYDÜM'
Mehmet Erkan Sezgiç 13 yıldır sokaklarda olduğunu söyleyerek "Bir zamanlar öyle renkli bir hayatım vardı ki. Zeki Müren ve Emel Sayın'ın kuaförüydüm ben. Paramı tutamadım. Para olmayınca çevremde kimse kalmadı. Bir baktım sokaklardayım. Beyoğlu'nu mesken tuttum kendime. Kar aslında benim için mutluluk. Çünkü kar yağdığında biliyorum ki spor salonu olsa da yine bizim için sıcak bir yuvanın kapıları açılacak. Yine bize sıcak yemekler verecekler. Dostlarla sıcak evimizde buluşacağız. Bir de bir hayırsever çıksa da gözümü ameliyat ettirse. Göremiyorum" diyor. Recep Akkurt ise madde bağımlısı olduğunu söyleyerek "'Ne olur bana yardım etsinler. Tedavi olmak istiyorum. Kurtulmak istiyorum. Beyoğlu'nda sokaklarda kalıyorum. Tiner bağımlısıyım. Yıllarca yurtlarda kaldım. 18 yaşına girince sokaklara düştüm. Tiner her gün beni öldürüyor" diye konuşuyor.
'KIZIMI GÖSTERMİYORLAR'
Mehmet Hünerci İstanbullu bir müteahhit iken cezaevine düşmesiyle yok olan yaşamını anlatarak "22 yıl cezaevinde kaldım. Bir yıldır sokaklardayım. Üsküdar'da sokaklarda kalıyorum. Kar yağdı da kurtuldum" diyor. Gülbahar Kaynar ise "Ailem beni istemiyor. Kızımı göstermiyorlar. Sadece kar yağdığı zaman büyük bir ailem oluyor" diyor.
