Hüdaverdi Kaçar, 1967'de Darülaceze'de ayniyat bölümünde memur olarak çalışmaya başladı. Burada askeri darbeyi de yaşadı, ünlü kişilerin son günlerine de tanık oldu. Eşiyle de Darülaceze'de tanıştı. Eşi de kurumda hastabakıcıydı. Bir çocuğu olan Hüdaverdi Kaçar, kuruma 21.5 yıl hizmet verdikten sonra emekli oldu.
DARÜLACEZE KUCAK AÇTI
1996'da eşinin vefatıyla büyük darbe yedi. Bu acı kayıptan sonra sağlık problemleri de peş peşe geldi. Oğluyla birlikte yaşayan Kaçar, iki kez felç geçirdi. Maddi durumu yetersiz olan Kaçar'a, felç olduktan sonra oğlunun bakması da güçleşmişti. İmdadına yıllarca emek verdiği Darülaceze yetişti. Kaçar'ın arkadaşları, Darülaceze'ye başvurarak durumu anlattı. Darülaceze yetkilileri de bu eski çalışanlarının bir sakin olarak yuvaya dönüşünü sağladı. Yaklaşık 1 yıldır Darülaceze'de kalan 65 yaşındaki Hüdaverdi Kaçar, "Oğlum tek başına bana bakamıyordu. Gerçi sosyal yardım alıyorduk ama yetersiz kalıyordu. Ben cennetmekan Abdülhamid Han'ın Nizamnamesi'nden biliyordum. Kurum çalışanlarına benim gibi zor durumda kaldıklarında öncelik tanınıyordu. Arkadaşlarım vasıtasıyla Darülaceze Başkanı Nevzat Bayhan'a ulaştım. Arkadaşlarım durumu anlatmış. Nevzat Bey'den Allah razı olsun, bana sahip çıktı, beni açıkta bırakmadı. 17 yaşında Darülaceze'de başlayan hikayem galiba gene Darülaceze'de son bulacak" dedi.
Bağışların önemi...
Kaçar, kurumun yayın organı Bab-ı Şefkat'te anlattığı anısında bir hayırseverin bağışladığı, o dönem iyi para olan 100 lirayla çocuk maması aradıklarını ve bulunca nasıl sevindiklerini anlattı.