İstanbul Samatya'daki evinde geçen yıl 28 Aralık'ta feci şekilde dövülüp bıçaklanarak öldürülen 85 yaşındaki Maritsa Küçük'le ilgili davaya bugün devam edilecek. ABD'de yaşayan ve annesinin ölüm yıldönümü için İstanbul'a gelen Küçük'ün kızı Eva Baymuş, "Maalesef bir arpa boyu yol alınamadı. Annemin öldürülmesiyle ilgili üçüncü bir kan izine rastlandı. Bugünkü duruşmada bu kanın kime ait olduğunun tespiti için DNA incelemesi talep edeceğiz. Cinayetten tutuklanan Murat Nazaryan'ın çelişkili ifadeler vermesi bizim kaygılarımızı güçlendiriyor" diye konuştu. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen geçen duruşmada dava dosyasına giren ekspertiz raporunda Küçük'ün evinde üç farklı kan izi bulunduğu belirtilmişti. Kanlardan biri Küçük'e, diğeri saldırıyla ilgili tutuklanan Murat Nazaryan'a aitti. Üçüncü kan örneği bir kadına aitti, ancak kimliği belirlenememişti. Küçük'ün avukatı Eren Keskin üçüncü kişinin kimliğinin tespiti için kan örneğinin DNA'sının çıkarılarak kimlik tespitinin yapılmasını talep edeceklerini söyledi. Cinayeti işlediği iddiasıyla tutuklanan Nazaryan da "Cinayeti ben işlemedim. Beni tehdit eden 3 kişi cinayeti üzerime yıktı" iddiasında bulunmuştu.
1300 SAATLİK KAMERA KAYDI
Avukat Keskin, olay yerinden toplanan delillerin incelendiği ekspertiz raporunda 3. bir kan bulgusundan bahsedildiğini ve bir kadına ait olduğu tespit edilen kanın sahibinin de meçhul olduğunu öne sürerek, "Yetkililer, ellerinde sanığa ait 1300 saatlik görüntü kaydının olduğunu belirterek, bu kayıtlarda başka bir şüpheliye rastlanmadığı bilgisini verdi. Biz duruşmada hem kamera katıtlarının detaylı incelenmesini hem de üçüncü kan izinin kimlik tespiti için taleplerimizi ileteceğiz" dedi. Cinayetin üçüncü duruşmasında savunmasını yapan sanık Murat Nazaryan, olay günü kendisini suç işlemek için 3 kişinin sürüklediğini ve o kişileri tanımadığını iddia ederek, "Yakın akrabalarıma bilgi verdim. Fiziki özelliklerini hatırlamadığım 3 kişi, bana 'Seni de akrabanı da öldürürüz' diyerek, zorla maktulün evine götürdüler. 'Bu iş acemi olsun' diyerek üçü birden maktule bıçakla saldırdılar. Üzerlerinde silah da vardı. Onlar bir defa bıçakladıklarında ben kaçtım. Önceden parmağımı kesip kan alarak oradaki bir belgenin üzerine sürdüler. Bu şahısların resmini görsem tanırım" demişti. Mahkemeye heyeti, Murat Nazaryan'ın akıl hastası olup olmadığının tespit edilmesi için Adli Tıp Kurumu'na sevk edilmesine, yaralama suçundan verilen takipsizlik kararının da incelenmek üzere savcılıktan istenmesine karar vererek duruşmayı ertelemişti.