Cansız bedeni 3 Mart 2009'da bir çöp konteynırı içinde parçalanmış halde bulunan Münevver Karabulut cinayeti üzerinden dört yıl geçmesine rağmen hala süren davalarla Türkiye'nin gündeminde. Karabulut ailesinin Cem Garipoğlu'nun ailesine karşı açtığı maddi ve manevi tazminat davası 8 Ekim 2013 tarihinde sonuçlanmış, dava sonunda Garipoğlu ailesinin Karabulut ailesine 37 bin 500 TL maddi, 1 milyon 250 bin TL de manevi tazminat ödemesine karar verilmişti. Karabulut ailesi icra takibi başlattı. Ancak, Garipoğlu ailesi icra dosyasına parayı yatırmadığı gibi mal beyanında da bulunmadığı için bir sonuç alınamadı. Garipoğlu ailesi, "Ekonomik durumumuz kötü" deyip temyize gitti. Aile, şaşırtıcı şekilde 110 bin 100 TL'lik harç parasını peşin ödedi. Cem Garipoğlu tarafından öldürülen Münevver Karabulut'un ailesinin kazandığı tazminatı ödeme durumları olmadığını iddia eden Garipoğlu ailesi bankada kiralık kasada bulunan mücevhere Küçükçekmece 2. İcra Müdürlüğü tarafından bilirkişi eşliğinde biçilen 530 bin lira kıymeti beğenmeyip daha fazla edeceği iddiasıyla mahkemeye başvurdu. Küçükçekmece İcra Hukuk Mahkemesi'ne itiraz dilekçesi veren anne Tülay Makbule Garipoğlu, yapılan kıymet takdirinin hatalı olduğunu saat, pırlanta gibi ürünlerde işçilik ve markaların yeterince dikkate alınmadığı, 6250 TL olduğuna dair elinde fatura bulunan Shonard marka pırlanta saatine 500 TL değer yazıldığını belirtti. Mahkeme kıymet taktirinin yenilenmesine karar verdi ve yeni bir bilirkişi ile inceleme yapılmasını sonuca bağladı.
AVUKAT DEDEKTİF GİBİ İZ SÜRDÜ
Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, yaşanan süreçte Garipoğlu ailesinin banka hesaplarını kontrol etti. 24 bankaya yazı yazarak Garipoğlu ailesinin hesaplarını kontrol ettiren Epözdemir, Cem Garipoğlu'nun annesi Makbule Garipoğlu'nun Bahçeşehirdeki bir bankada bulunan özel kasasına el koyuldu. Kasanın içinden çok sayıda mücevher ve külçe altın çıktı. Mahkeme kararıyla memurlar kasaya el koydu.
BUGÜNE NASIL GELİNDİ?
Cinayetin bir numaralı zanlısı Cem Garipoğlu, olay sonrasında firari duruma düşmüştü ve yaklaşık altı ay boyunca yakalanamamış, Interpol tarafından kırmızı bültenle aranmaya başlanmıştı. Soruşturma sürecini TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu da izledi. Komisyona sunulan rapora göre, zanlının yakalanması için polis tarafından 16 ilde 106 adrese operasyon düzenlenmiş ve 17 Eylül 2009 tarihinde, cinayet gününden 197 gün sonra katil zanlısı Cem Garipoğlu İstanbul'da emniyet güçlerine teslim olmuştu. Münevver Karabulut'un ailesi Garipoğlu ailesinden şikayetçi olmuş ve 7 sanık yargılanmıştı. Cinayeti işlediği iddiasıyla Cem Garipoğlu ve babası Nida Garipoğlu, "suç delillerini yok etmek" iddiasıyla, annesi Makbule Garipoğlu, Cem Garipoğlu'nu sakladığı iddiasıyla, amcası Hayyam Garipoğlu, "suçluyu kayırmak" iddiasıyla yargılandı. Dava sonucunda Cem Garipoglu 24 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Annesi ve amcasına da 3'er yıl hapis cezası verildi. Babası beraat etti. Adli Tıp Kurumu'nda yaşanan ihmal nedeniyle açılan dava kapsamında; ikisi doktor, biri otopsi teknisyeni olmak üzere üç adli tıp görevlisi yargılandı ve yargılama sonucu doktorlar beraat ederken, "görevi ihmal" gerekçesiyle otopsi teknisyeni 5 ay hapis cezasına çarptırıldı.
KASA ANAHTARI İCRA MÜDÜRÜNDE'
Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir (üstte), "Mücevher dolu kasa aynı bankada başka bir kasaya taşınıp anahtarı icra müdürlüğüne teslim edildi. Mahkemenin tespit edeceği yeni bilirkişi ile yeniden bir kıymet takdiri yapılacak. Mücevherlerin satışı suretiyle mağdur aile tazminat haklarını alacak. Biz de bu olaya sosyal sorumluluk projesi olarak bakıyoruz"dedi.
İŞTE O HACİZ TUTANAĞI!
SABAH Özel İstihbarat Servisi'nn ele geçirdiği haciz tutanağında kasadaki mücevherlerin listesi ve biçilen değerler görülüyor. Garipoğlu ailesi bu değerlere itiraz etti.