İstanbul Zihinsel Engelliler Vakfı (İZEV) ve Şişli Belediyesi'nin ortak projesi olan, Mecidiyeköy Cemal Sururi Sokak'ta hizmet veren ve tüm çalışanları down sendromlu gençlerden oluşan kafe, kapısından içeri adım atanları önce şaşırtıyor, sonra da büyüsüne hapsederek, bağımlı kılıyor.
Sokakta yürürken gördükleri kafe ismine ilk önce anlam veremeyen insanlar, kafenin kapısından içeri adım attıklarında çok şaşırıyor. Burada daha önce mesafeli durdukları, hakkında hiçbir şey bilmedikleri down sendromlu gençler, kendilerini gülümseyerek karşılıyor.
"BUYURUN EFENDİM NE ARZU EDERSİNİZ?"
Gençlerden gelen "Buyurun efendim ne arzu edersiniz?" sorusu karşısında şaşıran müşterinin verdiği siparişin servisini açan, siparişleri masaya getiren ve masadaki boşları kaldıran garsonların tamamının güler yüzlü down sendromlu gençler olduğunu görünce şaşkınlığı daha da artıyor.
Müşteriler, karşılarında gülümseyen yüzlere öncelikle aynı şekilde gülümseyerek karşılık veriyor, sonra da onlarla koyu bir sohbete dalıyor.
Kafeden büyük bir mutlulukla çıkan vatandaşlar, böylece hem ön yargılarından kurtuluyor hem de bu kafenin müdavimi oluyor. Down sendromlu gençler hakkında bütün düşünceleri olumlu yönde gelişiyor.
TÜM İSTANBULLULARI KAFEYE BEKLİYORLAR
Kuruculuğunu ve mekan tasarımını mimar Saruhan Singen'in yaptığı "Down Cafe"de yaşları 18 ila 35 arasında değişen 25 down sendromlu genç dönüşümlü olarak çalışıyor.
Burada çalışan gençlerin amacı para kazanmak değil. Gençler, toplumun içerisine girip kendilerini geliştirmek, içe kapanık kişiliklerinden kurtulup, yeteneklerinin keşfedilmesi için kafede çalışıyor.
Lezzetli yemeklerin ve güler yüzün eksik olmadığı kafenin hizmetine devam etmesi hatta yeni şubeler açması için sponsorlara, bağışçılara ve en başta da çok sayıda müşteriye ihtiyacı var. Down sendromlu gençler, bu amaçlarının hedefe ulaşması için bütün İstanbulluları kafelerine bekliyor.
