Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde bir çocuk annesi Behiye Y. (27), Mehmet Zeki Karaaslan ile gönül ilişkisi olduğu iddiasıyla, 14 yaşındaki kayınbiraderi M.Y. tarafından 11 yerinden bıçaklanarak öldürüldü. 3 gün sonra bu kez Behiye Y.'nin kocası Yılmaz Y., amcası Hasan Y. ve kadının kardeşi Musa S., Karaaslan'ı bir parkta Kalaşnikofla çapraz ateşe tutarak öldürdü. Yapılan araştırmada, Behiye Y. öldürülmeden bir hafta önce kocası Yılmaz Y.'nin eşiyle ilgili kayıp başvurusu yaptığı belirlendi. Zanlı M.Y.'nin cinayeti, babasının azmettirmesiyle işlediği sonucuna varıldı. Baba ile oğlu "Namus saikiyle tasarlayarak cinayet" suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. M.Y.'nin cezası, yaşı küçük olduğu için 15 yıla indirildi.
TEK MAHKEMEDE GÖRÜLECEK
1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Karaaslan cinayeti davasında da 3 zanlı, "tasarlayarak cinayet" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırdı. Ancak Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Behiye Y.'nin eşini aldattığı gerekçesiyle namus için öldürüldüğüne karar verilse de, olayda kocası, kayınbiraderi ve kayınpederinin en başından beri rol oynadığını, cinayetin de aile meclisi kararıyla işlendiğini belirterek, olayın namus değil töre cinayeti olduğunu ifade etti. Kadının sevgilisinin de 3 gün sonra Behiye Y.'nin kardeşi, kocası ve kocasının amcası tarafından öldürülmesinin de yarım kalmış bir mesele olarak görüldüğü ve töre cinayeti olduğunu vurgulayan Yargıtay, iki davanın tek mahkemede birleştirildikten sonra töre saikiyle hüküm kurulması gerektiğini belirtti. Davalar 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde birleştirildi.