Avrupa Birliği Adalet Divanı (ABAD), Almanya'daki eşinin yanına gitmek isteyen Türkler için tarihi bir karara imza attı. Eşi 1998'den bu yana Almanya'da yaşayan Naime Doğan'ın aile birleşimi için yaptığı vize başvurularına Alman makamlarından olumsuz yanıt alması üzerine açtığı davanın görüldüğü Berlin İdare Mahkemesi, dil şartının AB hukuku ile bağdaşıp bağdaşmadığı konusunda ABAD'dan görüş istedi. ABAD 2007'de yürürlüğe sokulan uygulamanın Türkiye ile AB arasındaki Ortaklık Anlaşması'yla ve aile birleşimine ilişkin direktifle uyumlu olmadığına hükmetti. Almanya'da halen geçerliliğini koruyan uygulamaya göre aile birleşimi yoluyla ülkeye gelmek isteyenler basit kelimelerle de olsa kendisini Almanca ifade etmek zorunda. Az da olsa Almanca konuşmayanların aile birleşimlerine yönelik vize başvuruları reddediliyor.
'YENİ KISITLAMA GEÇERLİ OLAMAZ'
Almanya bu uygulamayla zorla evlendirmelerin önüne geçeceğini ve entegrasyonu güçlendireceğini savunuyor. Ancak 1973'te yürürlüğe giren Ankara Anlaşması kapsamındaki katma protokolün, haklarda kötüleştirmeye gitmeyi (Standstill) yasakladığına dikkat çekilen C-138/13 sayılı kararda, "Almanya'nın uyguladığı dil şartı, aile birleşimini 1973'te geçerli olan yasalara göre zorlaştırıyor. Bu da yeni bir kısıtlamadır ve AB ile Türkiye arasındaki anlaşmalara aykırıdır" denildi. Katma protokole göre, AB sınırları içinde yaşayan Türklerin hakları yeni kurallarla kötüleştirilemiyor. Ülkede yabancılara uygulanan yeni kısıtlamalar Türkler için geçerli sayılmıyor.