Türkiye genelinden çok sayıda avukatın izleyeceği duruşmada, sanıklardan Ahmet Suphi Altındöken gibi arkadaşı Fatih Gökçe de mevcut iddialara ek olarak "nitelikli cinsel saldırı" suçlamasıyla da yargılanacak.
Alınan bilgiye göre, yarın saat 09.00'da Tarsus Adliyesi'nde görülmesi planlanan ikinci duruşmaya Ahmet Suphi Altındöken Adana, babası Necmettin Altındöken Gaziantep ve arkadaşı Fatih Gökçe de Osmaniye'deki cezaevinden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılacak.
Özgecan Aslan'ın babası Mehmet Aslan ve annesi Songül Aslan'ın ilk duruşmada olduğu gibi ikinci duruşmada da salonda olmayacak. Duruşmayı aile adına amca Yaşasın Aslan ile ailenin avukatları izleyecek. Davayı ayrıca Türkiye'nin çeşitli illerinden de çok sayıda hukukçu yakından takip edecek.
Çok sayıda sivil toplum örgütü de yarın Tarsus Adliyesi bahçesinde olacak.
Mahkemenin ilk duruşmada aldığı karar doğrultusunda barolar, meslek ve kadın örgütlerinin davaya müdahilliği ise olamayacak.
Tarsus Adliyesi'nde 12 Haziran'da görülen ilk duruşmada, sanıklardan Ahmet Suphi Altındöken'in savunmasında, diğer sanık Fatih Gökçe'nin cinsel saldırıda bulunduğunu ima eden ifadeler kullanmasının ardından, aile avukatlarının başvurusu üzerine Gökçe'nin de mevcut suçlamaların yanı sıra "cinsel saldırı" iddiasıyla yargılanması için ek iddianame hazırlandı.
Hazırlanan iddianame kapsamında ikinci duruşmada, Altındöken'in yanı sıra arkadaşı Gökçe de "nitelikli cinsel saldırı" suçlamasıyla yargılanacak.
"EN İYİ İHTİMALLE ÜÇÜNCÜ DURUŞMADA KARAR ÇIKAR"
Özgecan Aslan'ın ailesinin avukatı Sevim Küçük, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her türlü şiddete maruz kalan kadınların ana mücadelesinin Özgecan Aslan davası olduğunu söyledi.
İkinci duruşmada sanıklardan Ahmet Suphi Altındöken'in ek savunmasının alınacağını belirten Küçük, "İkinci duruşmada esasa ilişkin iddialarımızı dile getireceğiz. Bundan sonra artık olabilecek tek gelişme, mevcut delillerin daha da kuvvetlenmesidir. Biz, belki ikinci duruşmada olmayabilir ama en iyi ihtimalle üçüncü duruşmada karar çıkacağını düşünüyoruz" dedi.
Küçük, sanıkların hiçbir koşulda cezai indirimlerden yararlanmaması gerektiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
"Daha önce bu tür konulardaki davalarda basit ve hukuken kabul edemeyeceğimiz sebeplerle indirim maddelerinin uygulanması kamu vicdanında ciddi yaralar açmıştı. Bu nedenle, bu davada çok daha farklı kararlar alınmasını ve örnek bir dava olmasını bekliyoruz. Sadece hukukçuları değil, tüm sivil toplum kuruluşlarını, kadın ve meslek örgütlerini bizle birlikte, ilk duruşmada olduğu gibi yeniden dayanışmaya çağırıyoruz."
İLK DURUŞMADAKİ İFADELER
Sanıklardan Ahmet Suphi Altındöken, Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmadaki ifadesinde, Özgecan Aslan'ı Tarsus'taki bir alışveriş merkezinin önünden aldığını ve 100 lira karşılığında onu gideceği yere direkt götürebileceğini teklif ettiğini anlatmıştı.
Altındöken, daha sonra genç kız ile tartıştıklarını iddia ederek, şunları ifade etmişti:
"Parayı aldıktan sonra kimse görmeden otoban yoluna girdim. Sonra giderken 'sen bu yola neden girdin' diyerek arkadan kafama vurdu. Sinirlenmesine gerek olmadığını belirttikten sonra yoldan geri dönüş yaptım, bu sefer de saçımı çekti. 'Bayan niye öyle yapıyorsunuz' dedim. Çantasından bir şey çıkardığını görünce sinirlendim. İddianamedeki gibi bir şey sıkmadı. Zaten sıksa arabayı kullanamam. El frenini çekerek aşağıya inmesini söyledim. İnmeyince arkaya geçtim. Yüzümü cırmalamaya başladı. Ben de karşılık verdim, sonra aracın boşluğuna düştü. Demir parmaklıklara geldi sanırım, isteyerek yapmadım."
Altındöken, cinsel saldırı iddialarını ise reddederek, "Bunu daha önce söylemedim. Araçtan inerken Fatih kemerini, fermuarını düzeltiyordu. Ne yapıyorsun diye sordum 'bir şey yok' dedi" ifadeleriyle, diğer sanık Fatih Gökçe'yi suçlamıştı.
Sanık Fatih Gökçe ise olay günü Suphi Altındöken'in kendisini arayarak, yardım talep ettiğini belirtmiş ve şunları kaydetmişti:
"Gittiğimde gömleği, her yeri kan içerisindeydi. Araçta kan kokuyordu. Koltuğun ucunda oturdum. 'Conoların oradan birilerini aldım, beni soymaya kalktılar' dedi. Biraz da ağlar gibi yaptı. Yolda gelirken benzin al demişti. 'Alıp, almadığımı' sorunca, 'almadığımı' söyledim. Osman'ı arayıp '5 liralık benzin getirmesini' söyledim. Maktulü hiç görmedim, sadece Suphi ellerini keserken elini gördüm."
Gökçe, cinsel saldırıda bulunmadığını ileri sürerek, olayın ciddiyetini daha sonra anladığını savunmuştu.
Ahmet Suphi Altındöken'in babası tutuklu sanık Necmettin Altındöken de yolda jandarmaların aracı durdurup kan lekelerini sorduğunda oğlunun önce "tavuk kestiklerini", sonra da "kavga ettiklerini" söylediğini iddia etmiş, olayla bir alakasının olmadığını, gerçekte ne olduğunu bir gün sonra öğrendiğini ileri sürmüştü.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİSLERİ İSTENİYOR
Dava için hazırlanan iddianamede Suphi Altındöken için "Canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürmek, bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürmek, başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme, nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs, cinsel saikle kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
Baba Necmettin Altındöken için "Canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürmek, bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürmek", arkadaşı Fatih Gökçe için de "Canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürmek, bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürmek, başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme, nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs" suçlamasıyla aynı ceza talep edildi.
