Fatma Kurt (55), aşırı halsizlik ve terleme şikayetleriyle doktora gitti. Tüberküloz teşhisi konan Kurt, 2 ay ilaç tedavisi gördü. Kanseri ancak 4. evreye geldiğinde fark edildi. Kurt'u, hastalıksız, temiz kök hücreleri kurtardı.
TOHUM GİBİ YEŞERDİLER
İstanbul' da yaşayan kadının kolundan özel bir cihazla alınan kök hücreler çeşitli işlemlerden geçirilerek donduruldu. Sonra bu kök hücreler damar yoluyla verilip bir tohum misali yeşermeleri beklendi. İlik sağlıklı bir biçimde çalışmaya başladı ve Kurt yeni hayatına sağlıklı başladı. Fatma Kurt, onu hiç yalnız bırakmayan çocukları Eda ve Mahmut'la (sağda) poz vererek hayata yeniden gülümsedi. Kurt, 6 ay önce tansiyon, terleme, halsizlik ve ateş gibi şikayetlerinden dolayı hastaneye gittiğinde doktorlar tüberküloz ya da kanser ihtimali olduğunu söylemiş, ancak bir sonuca varılamayınca iki ay boyunca ilaçlarla tüberküloz tedavisi uygulanmıştı. Ancak Fatma Kurt tedavisi bitip hastaneden çıkacağı zaman kolunun altında büyük bir kitle olduğu farkedildi. Kitle bir sre takip edildi. Ancak bir ayda 107 kilodan 67 kiloya düşen Fatma Kurt'a en sonunda biyopsi yapıldı ve Hodgkin Lenfoma (bağışıklık sistemindeki hücrelerde başlayan kanser türü) teşhisi konuldu. Kurt, dördüncü yani son evreye gelen hastalığı için bir süre terapi gördü. Ancak 1 ay sonra boynunda çıkan kitleden dolayı doktoru artık nakil yapılması gerektiğini söyleyip hastayı İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Hematoloji bölümünden Doç. Dr. Alev Erikçi'ye yönlendirdi. Doç. Dr. Erikçi, hastaya kendi kök hücresinden nakle karar verdi. Operasyon gerçekleşti, Kurt sağlığına kavuştu.
'ANNEMİZİN İYİLEŞTİĞİNE HÂLA İNANAMIYORUZ'
İleri yaşta olmasına rağmen kansere direnen Fatma Kurt zor günlerini çocuklarıyla atlattı. Onlar gece gündüz demeden başında beklediler. Annelerini kaybetme korkusundan gözlerine uyku girmiyordu. Üst üste gelen aksiliklerden sonra"Annemizin iyileştiğine hala inanamıyoruz. Hastalığı yenmesine mucize gözüyle bakıyorduk. Sonucu öğrendiğimizde dünyalar bizim oldu" diyen Eda ve Mahmut'un mutluluğu gözlerinden okunuyor.
'TOPLANAN İLİKLER -86 DERECEDE SAKLANIYOR'
Yeni Yüzyıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Hematoloji bölümünden Doç. Dr. Alev Erikç "Hastanın belirgin bir lenf bezi olmadığı için dördüncü evreye gelene kadar 'Hodgkin Lenfoma' akıllarına gelmemiş. Hasta için ciddi bir süre kaybı. Kemik iliği tutulumu olan bir hasta olması da nakli riske atan bir durum. Çünkü nakil için iliğin temiz olması gerekiyor. Bu yüzden öncelikle kemoterapi verip iliği temizledik. Temiz olduğunu gördükten sonra iliği, hastanın kanından, kan toplar gibi topladık. Topladığımız iliği 15 gün boyunca -86 derece dolaplarda sakladık. Hastalığı tamamen ortadan kaldırmak için hastaya çok yüksek doz ilaç verildikten sonra nakli yaptık" diye konuştu.