Manken Ebru Şancı'nın 3 yıl hapis istemiyle yargılandığı olay, 24 Mayıs 2013'te Kuruçeşme'deki lüks bir gece kulübünde meydana geldi. Şancı'nın arkadaşı yapımcı Gökhan Beder, lavaboya gidip döndüğünde masaya bıraktığı cep telefonunu göremedi. Karakola giden Beder, cep telefonunun çalındığı ihbarında bulundu. Gece kulübünün kameraları incelendi ancak görüş alanı dışında kaldığı için telefonu alan kişi tespit edilemedi. Soruşturma başlatan savcılık, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'ndan (TİB) telefonun kayıtlarını istedi. TİB'den gelen dökümde telefonda 26 Mayıs'tan 15 Ağustos'a kadar Ebru Şancı'ya ait hattın takılı olduğu ve kullanıldığı bilgisi geldi. Beder şikâyetinden vazgeçti ancak Şancı hakkında hırsızlık suçundan kamu davası açılarak 3 yıla kadar hapsi istendi.
'ARABAMA DÜŞÜRMÜŞ'
İstanbul 39'uncu Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya katılmayan Ebru Şancı ikamet yeri olan Eskişehir'de talimatla ifade verdi. Şancı, o gece Beder'i evine bıraktığını belirterek, "1 saat sonra Gökhan beni başka bir telefondan arayarak telefonunu kaybettiğini, aracımda olup olamayacağını sordu. Otomobilimi aradım bulamadım. 1 gün sonra Amerika'ya gittim. 20 gün sonra döndüm. O dönemde otomobilimi kardeşim Erhan Şancı almıştı. 'Abla telefonu arabanda buldum, şifresini kırdırdım ve sim kartı takarak kullandım, senin sanıyordum' dedi. Kardeşimin öyle huyları yoktur. Ama sorumsuzdur. Telefonun bedelini de ödedim. Hırsızlık suçlamasını kabul etmiyorum" dedi.
