Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianamede Sinan Dağcı ve Kadir Aydoğdu'nun hakkında bir çok suçtan yakalama kararı bulunduğu, 23 Mart 2015 tarihinde Kartal'da gerçekleşen yağma olayının şüphelisi olduklarından dolayı başlatılan çalışmalar sonucunda, 8 Mayıs 2015 tarihinde Büyükçekmece'de tespit edilmeleri üzerine Aydoğdu ve yanında bulunan Cenk Arslan'ın zor kullanarak etkisiz hale getirildiği, Sinan Dağcı'nın ise kaçmaya başladığı belirtildi. İddianamede Sinan Dağcı'nın polis memurlarının dur ikazlarına rağmen kaçmaya devam ettiği, kaçarken elindeki tabancayı geriye doğru doğrultarak bir el ateş ettiği, polis memurlarının şüphelinin peşinden kontrolsüz şekilde çok sayıda ateş ettikleri anlatıldı. İddianamede şüphelinin evlerin bahçe duvarlarından atlayarak yan bahçeye geçtiği sırada polis memuru Cafer Ünal'ın Sinan Dağcı'ya ateş ettiği, Dağcı'nın binanın arka bahçesine düşerek öldüğü açıklandı.
Sinan Dağcı'dan ele geçirilen silahın Kadıköy Erenköy Mahallesi'nde 10 Mart 2015 tarihinde gerçekleşen yaralama olayında kullanıldığı tespit edildi. Dağcı'nın yanında bulunan cüzdanda ise Mustafa Dağcı adına düzenlenen sahte nüfus cüzdanı ele geçirildi. İddianamede, Sinan Dağcı'nın olayda elinde silah olmasına, silahında ve yedek şarjöründe toplam 30 adet fişek bulunmasına rağmen olayın başında arkasını dönerek bir el ateş ettiği ancak olayın devamında ateş etmeye devam etmediği, polis memurlarının maktule yönelik eylemlerinde meşru savunma sınırlarını aştıkları belirtildi. İddianamenin sonunda polis memuru Ozan Can(29), Cafer Ünal(39), Yasin Yıldırım(32), Lütfi Erdoğan(42)'ın Sinan Dağcı'yı meşru savunma sınırının aşılması suretiyle öldürdükleri gerekçesiyle taksirle öldürme suçundan 6 yıla kadar hapis cezaları talep edildi.
Bakırköy 10'ncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşma kapalı yapıldı. Duruşmaya 4 tutuksuz sanık da katıldı. Sanık Cafer Ünal, olayda hayatını kaybeden Sinan Dağcı'nın gasp suçundan aranması olduğunu, sahte plakalı aracın tespit edilmesi üzerine aracın yanına gittiklerinde silah seslerinin başladığını, Sinan Dağcı'yı teşhis nedeniyle daha önceden tanıdığını söyledi. Olay anında şüpheliye 'dur Sinan, polis, kaçma, teslim ol' şeklinde bağırdığını söyleyen Cafer Ünal şöyle devam etti: "Sinan bana silahını doğrulttu ama ateş etmedi. Orada yaşlı bir karı koca yürüyordu. Ben de silahımı doğrulttum ama ateş etmedim. Havaya 2-3 el ateş ettim. Kaçmaya devam etti. Soldaki sokağa döndü. Sağda bahçesi bulunan bir apartman demirlerinden atlayarak bahçeye girdi. Yasin bana yetişti. Yasin binanın arkasına geçti. Bu esnada yaklaşık 10 metre mesafedeyken her ikimiz de açıktayken silahını bana doğrulttu. Ben bir hedef gözeterek bir el ateş ettim. Duvarı geçip diğer bahçe tarafına intikal ettikten sonra yere çömeldi. Sinan'ı kovalarken arkadan vurabileceğim anlar oldu. Ancak ateş etmedim. Ama bana silahını yönelmesi ile bu şekilde hareket etmek zorunda kaldım."
Sanık polis memuru Yasin Yıldırım şunları anlattı: "Bize silahı yönlendirdiğinde biz silah zorunluluğu hissettik. Sadece bir kere bana silah doğrulttuğunda ayağına doğru ateş ettim. Sonrasında sırt üstü yattığını gördüm. Vurulup vurulmadığını bilmediğim için yanına gidip önce silahını ayağımla uzaklaştırdım. Neden kaçıp teslim olmadığını sordum. Bize vurulduğunu söyledi. o sırada kan göremedik. Sırtını çevirdiğinde sağ sırt kısmında kan izi vardı. Sakin olmasını söyleyip ambulans çağırdık."
Duruşmaya katılan Sinan Dağcı'nın kardeşi Serkan Dağcı şunları anlattı: "Önceden de hakkında mahkeme kararları ve yakalama kararları bulunduğundan sürekli kaçıyordu. Bana 'cezam yok, bu saatten sonra gidip de yatamam' demişti. Sinan daha önce de teslim olmak istediğinde evinin önünde, eşinin yanında her seferinde polisle karşılaştığında kendisine ateş edilerek etkisiz hale getirilmek istenmiş ve bunlardan kaçarak kurtulmuştur. Teslim olacağım ancak kendi evimin ve ailemin yanında bana silah çekiyorlar, korkuyorum' demişti. Polis memurlarının kendisine bir şey yapacaklarından korkuyordu.
Mahkeme Heyeti, savcının sanık Cafer Ünal'ın tutuklanması talebini reddederek tüm sanıklar için yurtdışına çıkış yasağı kararı verdi. Heyet, keşif için vurulma olayının meydana geldiği yerde herhangi bir inşaat değişikliği yapılamaması açısından bina yetkililerine ve ilgili belediye birimine yazı yazılarak mevcut olay anındaki durumunun değiştirilmemesi için tedbir konmasına karar verdi.
