Taraf avukatları ve tutuklu sanık Uğur Aydemir'in hazır bulunduğu Bolu Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmayı, "Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu" üyeleri de izledi.
Duruşmada söz alan sanık avukatı Onur Kılıçer, Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesinden yeniden müşahede istendiğini belirterek, "Dolayısıyla kati rapor gelmemiştir. Heyetin de geçici olması, yargılanmanın yüz yüze yapılması ilkesi gereği sanığın ifadesinin daha sonra tekrar alınmasını talep ediyorum." dedi.
Maktulün avukatları adına söz alan Bolu Barosu Başkanı Ferit Atalay da sanığın, Adli Tıp Kurumu tarafından 17 Ekim'de tekrar müşahede altına alınacağını belirtti.
Atalay, bu nedenle ifadesinin şimdi alınmasının uygun olmayacağına vurgu yaparak, "Şu an ifade alınması halinde istishar edilecek raporla doğması muhtemel çelişki nedeniyle ve heyetin de geçici olması nazara alınarak sanığın sorgulanmasının ve ifadesinin, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesinden gelecek rapordan sonraya ertelenmesini talep ediyoruz." diye konuştu.
Atalay, dava kapsamında ifadesi alınan tanık Sait Çiftçi'nin beyanlarını da inceleyerek, gelecek celsede bu yönde beyanda bulunacaklarını belirtti.
Sanık Uğur Aydemir ise tanık Sait Çiftçi'nin ifadesi karşısında savunma verip vermeyeceği konusunda takdiri avukatına bıraktığını söyledi.
Avukat Kılıçer de Çiftçi'nin beyanlarını kabul etmediklerini dile getirdi.
Mahkeme heyeti, sanık Uğur Aydemir'in tutukluluk halinin devamına karar verirken, Adli Tıp Kurumundan gelecek raporun beklenmesi için duruşmayı 1 Aralık tarihine erteledi.
"SANIĞIN AKIL HASTALIĞI İDDİASI NETLİK KAZANMIŞ DEĞİL"
Duruşmanın ardından adliye önünde açıklama yapan Gül ailesinin avukatı Leyla Süren, uzun bir yargılama süreci yaşanacağını vurguladı.
Bu durumu zaten tahmin ettiklerini ifade eden Süren, "Özelikle sanığın akıl hastalığı iddiası halen netlik kazanmış değil. Biz aynı görüşte olmadığımızı hep söyledik. Temeli olan düşüncemizdi bunlar. Umuyoruz ki Adli Tıp da aynı düşüncede olsa gerek, ikinci bir randevu gereği duymuşlar. Şu an ikinci bir randevu verilmiş durumda. 17 Ekim'de sanık tekrar Adli Tıp İhtisas Kurumunda muayeneye girecek. Bunun sonucunu bekliyoruz." şeklinde konuştu.
Süren, duruşmada yeni bir gelişme olmadığının altını çizerek, "Yargılamanın gerçeğe ulaşmasında Adli Tıp'ın vereceği rapor çok çok önemli. Bu nedenle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AiHM) ve Anayasa Mahkemesinin belirlediği kriterlerde temeli olan yetkin ve uzmanlık belirtileri taşıyan bir rapor bekliyoruz." ifadesini kullandı.
"ŞEYTAN GÖRSÜN ONUN YÜZÜNÜ"
Bıçaklanarak öldürülen Dilay Gül'ün annesi Tülay Çiftçi ise Türkiye Cumhuriyetinin adaletine ve Adli Tıp Kurumuna güvendiğini dile getirerek, "Her şeyin doğrusu mutlaka ortaya çıkacaktır. Onlar da incelediğinde onun hasta biri olmadığını anlayacaklardır. Hasta olan kişi okul kazanmaz, ev tutmaz, ev taşımaz, bunları yapamaz hasta olan kişi. Adli Tıp da zaten gerçekleri görecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Kızının katilini görmemek için duruşmayı takip etmediğini de belirten Çiftçi, "Ben şüpheliyi görmedim. Şeytan görsün onun yüzünü." dedi.
Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Gerede Meslek Yüksekokulu Kimya Programı 1. sınıf öğrencisi Dilay Gül, 14 Ekim 2015'te yurda giderken Osmanlı Caddesi'nde bıçaklanarak öldürülmüştü. Cinayetin ardından Gül'ün sınıf arkadaşı Uğur Aydemir tutuklanmıştı.
