Eski bir CIA yetkilisi şunu söylüyor: İkiz Kuleler'in yıkılmasından önce CIA'in nokta atışıyla bir teröristi öldürmesi gündeme gelse, "Biz Mossad değiliz" cevabını alırdınız.
CIA'in bu tutumu, 1970'lerin ortalarında Senatör Frank Church'ün başlattığı soruşturmada karanlık işlere bulaşan birçok ajanın dilinin yanmasından kaynaklanıyordu. Hatta o zaman Başkan Gerald Ford, CIA'in yabancı liderlere suikast düzenlemesini yasaklayan bir özel emir bile çıkarmak zorunda kalmıştı. 1970'lerden 2001'e kadar istihbarat işine odaklanan CIA, 11 Eylül saldırılarından sonra ABD'nin terörle savaş politikası doğrultusunda kabuk değiştirdi ve artık gerektiğinde cinayet işleyen operasyonel bir örgüt haline geldi. 2002'de eski başkan George W. Bush döneminde insansız hava araçları (İHA) ile operasyon yapma yetkisini de alan CIA, artık Mossad benzeri bir ölüm makinesine döndü.
Yemen, Pakistan ve Somali'deki İHA saldırıları, ABD Başkanı Barack Obama döneminde artarak devam etti. Savaş karşıtı Obama, şaşırtıcı bir şeklide İHA'ların ölüm kusmasına destek verdi. 2002'den bugüne kadar yaklaşık 3 bin 500 kişinin öldürüldüğü 425 İHA saldırısından 50 tanesi Bush döneminde, 375 tanesi Obama döneminde gerçekleşti.
ABD'nin terörle bitmeyen savaşı kapalı kapılar ardında planlanıyor ve CIA eliyle uygulanıyordu. Bu politika CIA'i bitirdi ve Obama'nın güvenilirliğini zedeledi. CIA, cinayet işlemekten istihbarat toplamaya vakit bulamaz hale geldi ve Arap Baharı'nı bile öngörememekle suçlandı.
Nihayet Obama, geçen hafta teröre karşı savaşta büyük bir anlayış değişikliğine gideceğinin ilk sinyalini verdi. CIA'in operasyon yetkisini Pentagon'a devredeceğini ve terörle mücadelede daha şeffaf bir politika izleyeceğini duyurdu. Bu, ABD'nin agresif dış politikasının da dönüşeceğine işaret ediyor.