CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, referandumda niye "hayır" diyeceğini anlatan bir metin yayınladı. Kemal Bey bu metinde, dört kirli taktiğin tümünü kullanmış:
1) Anayasa paketindeki önerilerin anlamını çarpıtıyor...
2) Tartışılan metinle hiçbir alakası olmayan itirazlar ortaya koyuyor...
3) Değişikliklerin yeterince ileri olmadığını, daha köklü değişiklikler gerektiğini söylüyor...
4) Referandumu, güven oylaması gibi sunuyor...

Her bir madde için metinden örnekler verebilirim. Ama yerim yetmez.
Siz en iyisi internetten bulup yukarıdaki taktikleri yakalamaya çalışın.
Ayrıntıya girmek yerine, metindeki temel hokkabazlığın altını çizeyim:
Kemal Bey bu metni, sanki AKP'den başka bir parti bundan sonra iktidara gelemeyecekmiş gibi kaleme almış.
12 Eylül günü oylayacağımız bu dar kapsamlı Anayasa paketinin geçmesiyle birlikte sivil dikta kuruluyor, yüksek yargı tamamen AKP'nin eline geçiyor, Türkiye bir korku toplumu oluyor; falan filan...
Bu bir fikri hokkabazlık, çünkü iddialar, mantıklı bir biçimde temellendirilmiş, nedensonuç ilişkisi içinde örneklerle anlatılmış değil.
Kemal Bey'in çizdiği hayali tablonun ardında kendi başarısızlık korkusu yatıyor olsa gerek.
Çünkü normal şartlarda hiçbir siyasetçi, rakibinin iktidardan inmeyeceğini varsayamaz.
Belli ki 1950'den beri tek başına iktidar olamayan CHP'nin bilinçaltında böyle bir kabulleniş yatmakta...
Not: Popülist demagogların kullandığı dört kirli taktiği, Türkiye-Avrupa Karma Parlamento Komisyonu'nun eski eş-başkanı Joost Lagendijk'ın yazısından aldım. (Radikal, 4 Ağustos)