Sivil siyasetin demokratik bir Anayasa yapmasını hangi kesimler istemez?
Cevap belli: Askeriye ve müttefikleri…
Vesayet rejimi ve darbeler sayesinde, sayısız ayrıcalık edinmiş olan askeriye… Kendisini Milli Savunma Bakanlığı'na bağlayacak… 35'inci madde gerekçesini elinden alacak… Harcamalarını denetleyecek bir Anayasa yapılmasını ister mi? İstemez!
Kıyafeti Batılı, kafası militarist olan laikçi orta sınıflar da demokratik bir Anayasa istemez. (Tabii başka kesimler de var.)
Peki, bu kadar mı? Değilmiş. İşin bir de uluslar arası boyutu varmış. Son günlerde karşımıza yeni bir aktör daha çıktı: İngiliz ve Amerikan medyası…
Ergenekon dostlarının, Washington, New York ve Londra'da sürdürdüğü propagandanın ötesinde bir durumla karşı karşıyayız.
Adamlar düpedüz, "Siz demokratik bir Anayasa yapmayın" diyor!
(Nedir demokratik Anayasa? Madde 1: Askeriyenin elini siyasetten çekmesi.) Yani Türkiye'deki ikili siyasi yapının sürmesini istiyorlar:
Hükümet halkın oyuyla işbaşına gelsin ama askeriyenin de sistemde ağırlığı olsun. Yani vesayet rejimi aynen devam etsin.
Kısacası, "Hükümet" (seçilmişler) ile "Devlet" (atanmışlar) çelişkisinin sona ermesini istemiyorlar.
İcabında hükümete karşı askeri ya da askere karşı hükümeti kullandıkları için ikili yapı çıkarlarına uyuyor.
Seçilmişler ile atanmışların, tek bir yapıda bütünleşme ihtimalini de, "hükümet aşırı güçleniyor", "otoriter eğilimler artıyor" diyerek engellemeye çalışıyorlar.
"AKP başarılı ama siz CHP'ye oy verin" demelerinin nedeni bu. Demokrasi adına demokrasiyi engellemek: İyi numara!