Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

Reklamını aşan şov: Cirque du Soleil

Hiciv sanatının dahisi Ambrose
Bierce
, "Sirk" sözcüğünü şöyle tanımlar: "Atların, fillerin, kaplanların; aptalı oynayan erkek, kadın ve çocukları izledikleri mekan..."
Cirque du Soleil'i izleyenler ise elbette aptalları değil ama hayranları oynuyor!
Farkı görüyorum çünkü şanslı bir çocuktum: Ailem dört yaşından itibaren, sekiz-on sene boyunca, İstanbul'a gelen tüm sirklere götürmüştü beni. (Ah Medrano!)
Pozitif Müzik'in, Finansbank ana sponsorluğunda Türkiye'ye getirdiği Cirque du Soleil'i seyretmeye giderken, çocukluğumun sirkleri zihnimde parendeler atıyordu: Acaba neler değişmişti?

Çadırdan modern salona
Eskiden sirk denince akla kocaman bir çadır gelirdi. Cirque du Soleil'in (Güneş Sirki) gösterisi ise Ataşehir'de inşa edilen muhteşem Fenerbahçe Ülker Sports Arena'daydı.
Ancak sirk çadırıyla kıyasladığımda, modern salonu bir ilerleme sayamam. Çünkü çadırın da kendine has bir sevimliliği vardı.
Gelelim gösteriye... Kanada Montreal çıkışlı Cirque du Soleil'e sirk demek, yetersiz kalıyor: Çünkü sadece bir sirk değil, aynı zamanda bir tiyatro şovu var karşımızda.
Eski sirklerde hayvanların yeri önemliydi: Fil, at, maymun, köpek... Kedi gibi eğitime gelmez bir hayvanla gösteri yapan terbiyeci, ekstra alkış alırdı. Cirque du Soleil'de ise hayvan yok. (Hayvan haklarının öne çıktığı çağımıza gayet uygun.)
Şu farkın da altını çizeyim: Sahne atmosferi, ışık, makyaj, ses düzeni eskiyle kıyaslanamaz. Çağdaş imkanları gayet iyi kullanıyor grup.
Buna karşılık, trambolin, trapez, ateşle dans, jimnastik, çember şovu gibi sadece insan becerisine dayanan gösterilerde, şimdiki kuşak, eskilerden üstün değil.

Müzikler olağanüstü
"Sirk" yerine karşılaştırmayı "gösteri" kavramıyla yaptığımızda ise Cirque du Soleil geçmişe fark atıyor:
Mesela İspanyolca, çekilen acılara rağmen hayattan alınan zevk, anlamına gelen Alegria gösterisinin müziği... Deep Forest'i çağrıştıran şahane parçaların benzerleri eskiden yoktu. Sirkin orkestrası marşvari şeyler çalıp dururdu. (Alegria'nin çok satanlar arasında yer alan albümünü bulursanız kaçırmayın.)
Bir başka örnek, sirkle alakası olmayan, düpedüz tiyatro-mim karışımı bölümler: Soyut-fantastik gösteriler, ses efektleri ve kar fırtınasıyla hem fikir, hem de teknoloji harikası... (Eskiden benzeri yapılsa, seyirci herhalde sıkılırdı; şimdi hayran kalıyor.)

Cirosu 850 milyon $

Sabit ve hareketli ekiplerle dünya çapında bir şov yapan Cirque du Soleil'in 2010 yılı cirosu 850 milyon dolar! Bu kadar parayı işinde çok iyi olmadan kimse kazanamaz.
İnternetten baktım: İstanbul'daki gösteriler 14 Ekime dek sürecekmiş. İmkanı olup da gidenler, eğlenmenin ötesinde, "küresel beğeni" denilen şeyi de tadacaktır.
"Evlilik, sirke benziyor..." demiş E.W. Howe, "reklamlarda olanın pek azını içeride bulabiliyorsun...."
Evlilik konusunda haklı olabilir ama Cirque du Soleil'in durumu tam tersi: İçeriği reklamlara sığmıyor...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA