Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

Gizli belge

Basının ilk günlerinden beri "vay sen devletin gizli bilgilerini nasıl yayınlarsın" tartışması yapılır.
Uzun süre bu tip tartışmaları milliyetçi duyguları sömürüp gazetecileri "vatan haini" ilan eden devletler kazanmıştır.
Derken demokrasilerin gelişmesiyle devletler bazı tartışmaları (davaları) kaybetmeye başladı.
Ben kendimi bildim bileli aynı çekişme Türkiye'de de vardır ve medya bir türlü devletin vesayetinden kurtulamamıştır.
Olayın birkaç boyutu var:
1)
Gizli bilginin gerçekten gizli bilgi olduğundan emin miyiz? Kime göre gizli bilgi? Yoksa birileri yaptığı hatayı örtbas etmek mi istiyor?
En nahoş örnek, 1974'teki Kıbrıs Harekâtı sırasında, Hava Kuvvetleri ile Deniz Kuvvetleri'nin koordinasyon bozukluğu yüzünden, uçaklarımızın Kocatepe zırhlımızı batırmalarıdır.
Olay kulaktan kulağa yayılmış ancak basın yazamamıştı. Hadi diyelim savaş esnasında gizli bilgiydi... Peki, savaş bittiğinde niye gizli bilgi olarak kalmaya devam etti?
2)
Gazeteciler gizli denilen belgeyi çalmıyor ki birisi onlara veriyor. O halde "suçlu" dışarıda değil "içeride".
Unutmayalım ki belgeyi korumak basının değil, devletin görevidir. Madem bu belge bu kadar önemli, dışarıya nasıl çıkıyor kardeşim? Koruyamıyorsan, işi becerecek olan gelsin.
Daha da vahimi: Gizli belge basına gidiyorsa, yabancı istihbarat servislerine haydi haydi gidiyordur.
4)
İşin gülünç yanı da şu: Günümüzde, teknolojisi ileri devletler, teknolojisi geri devletleri anbean dinliyor. Yani kâğıttan belgeye gerek yok. Yani aldığın kararı, daha belgeye dönüşmeden "büyük birader" öğreniyor.
Adam bakanlığımızı dinliyor. Sonra da "Ne yaptığını biliyorum" dercesine internette yayınlıyor. Biz de kalkıp birbirimize suçluyoruz.
Yıllar bana şunu öğretti:
Gerçekten ama gerçekten gizli bilgiler, yerli basının eline düşmez. Ya devletin kozmik kasalarında durur ya da yabancı istihbarat servislerine uçurulur.
Yerli medyaya giden belgeler, çoğunlukla iç siyasette anlamı olan bilgilerdir. Bu nedenle... Basına "vatan haini" diye saldıranlar (mesela meslektaşları) ya bizzat suçludur ya da suç ortağıdır.
Tabii ortada bir suç gerçekten varsa...

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA