Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Filizli Köşk'ün esrarı

Yaşlı bürokratların bir direniş kalesi var, adı da Osmanlıca: Encümen- i Daniş... Danışma Komisyonu...
Devletle işi biten ama bunu kendine yediremeyen, hayatın defterinden düşen ama bunun farkında olmayan, soluğu orada alıyor. Kimsenin kendilerine bir şey danıştığı falan yok ama danışılmak istiyorlar işte... "Akil adam" havalarına girme çabasındalar. Kendi kendilerine komisyon kurmuşlar.
Bunlar cumhuriyet ve Atatürk çocuklarıdır ama Osmanlıca konuşmaya da bayılırlar. Örneğin cumhuriyette "bey, paşa, ağa" gibi lakapların kullanılması yasaktır ama hiçkimsenin bir paşaya "General Başbuğ" ya da "General Özkök", "General Büyükanıt" diye seslendiği görülmemiştir. (General Evren midir, Kenan Paşa mıdır? Karar verin. Veremiyorsanız, toplum mühendisliği yapmayın.)
Bunların, ülkemizde "köşk kültürü" vardır ya, bir de köşkleri bulunuyor: Filizli Köşk.
Eh, Çankaya Köşkü var, Pembe Köşk var, bir de filizlisi olsun... Alternatif köşk! Köşksüz yaşanır mı?
Bu köşk Ankara'da değil, pis padişahların pis başkenti İstanbul'un Göztepe semtinde... Filizli Köşk'ün asıl sahibi de Abdühamid'in sekreteri Tahsin Paşa'dır ha... Ayıp ayıp, yakışıyor mu cumhuriyet çocuklarına "kızıl sultan yandaşının" evine yanlamak? Köşk dediğin, "sözde soykırımda" Kasapyan ailesinin her nedense "boşalttığı" köşk olur, gidilir oturulur. Ya da eşraftan Uzunoğlu Mehmet Bey hediye eder, geçilir yerleşilir.
Bulabildikleri köşkten "bir şeyler yapmaya" çalışıyorlar işte... Güçleri yettiğince... Kimi zaman da kulüplerde ya da orduevinde "ucuz rakı" içerek... Emekli maaşı ancak buna yetiyor.
"Merkez sağda birleşme projesi" de bu "ihtiyar çaresizliğinin" meyvesi.
AKP aşırı sağ oluyormuş ya, bunlar merkez oluşturacaklar. (Çünkü efendim, boşluk varmış boşluk.) Eh, CHP'yi de merkez sol sanan birçok ahmak yok değil, denge kurulacak!...
Hatta, bu merkez sağ iktidara bile gelecek! Elbette Hüsamettin Cindoruk ya da Mesut Yılmaz gibi çok yıpranmış isimlerle değil, Süheyl Batum gibi yepyeni, pırıl pırıl bir genç önderle!
Batum başbakan, Yılmaz cumhurbaşkanı...
Abdüllatif Şener'i de yanlarına çekeceklermiş...
"Soldan" da Celal Doğan'ı alırsın, ne güzel denge kurarsın... Seçmen de eşek olduğu için yutar.
Arkanda da Demirel'in gölgesi...
Rojin'in Kürtçe televizyonda konuklarını karşılarken dediği gibi: Way way way!
Oysa, "bizzat" en kaşarlı DYP taraftarları bile umutsuz bu sefer...
Bu çocukça girişimlerin hiçbir yere varmayacağını çok iyi biliyorlar.
Emekli bürokratların emekli politikacılarla bu son flörtüyle, "Ergenekon Partisi" diye dalga bile geçiyorlar. Daha ciddi olmak isteyen "Devlet Partisi" diyor.
Tonton ihtiyarlar iktidara gelecekler ve Deniz Baykal'ın da desteğiyle (o hep ana muhalefet!), Silivri'yi boşaltacaklar...
Seçmen bunlara oy yağdıracak... Erdoğan mahvolacak, Gül bitecek...
Memleket kurtulacak!
Hele Sarıgül de yola çıksın... Tamamdır bu iş.
İnsanlar emekliliklerinde neden bu saçmalıklarla uğraşırlar da çiçek sulamak, torun gezdirmek, prafa oynamak, ıhlamur içmek, sabah yürüyüşü yapmak, bakkaldan ekmekle gazeteyi alıp gelmek, çayı demleyip hane halkını kaldırmak, ya da anılarını yazmak ve yutarcasına Turgut Özakman okumak gibi çok daha gerçekçi ve sağlıklı uğraşlarla yetinmezler, hep merak ederim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA