Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Laf salatası öyle yapılmaz böyle yapılır

Kılıçdaroğlu kafamızı karıştırdı. Hiç olmazsa bir konuda bunu başardı, vallahi helal olsun.
Gençlere seslenerek bakınız ne demiş:
"Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyeti'ni benim kuşağıma değil size emanet etmiştir."
Hoppala!
Kılıçdaroğlu 1948 doğumlu, şu anda 69 yaşında.
Emeklilik çağı, ama o emekli olmamakta direniyor.
SSK Genel Müdürlüğü'nden oldu, siyasetten olamıyor. Belki kurultayda "sevk edilir"...
Atatürk'ün ölümünden tam on yıl sonra doğmuş, hatta bir ay fazlası da var. (Dersim katliamı için de "ben o tarihte henüz doğmamıştım, bilmem" şeklinde konuşmuştu.) Atatürk cumhuriyeti gençliğe emanet etmiş... Kaç yılında? 1927 yılında.
Yani, o tarihte yirmi yaşında falan olsalar, kabaca 1907 doğumlulara...
Ama Atatürk öldüğünde o kuşak otuz yaşına varmış olsa, demek ki onlara değil emanet.
Kimlere? Bu hesaba göre 1917'lilere.
Hayatta kalsalardı şu anda "dalya" diyeceklerdi, demek ki emanet onlara da değil.
Peki, Atatürk, kendi ölümünden sonra doğacak olanları hiç mi düşünmemiş?
Düşünmüş tabii, "gençlik" diyor, bu muğlak bir kavram, sürekli yenilenen bir kitle.
O kadar ki, Atatürk'ün ağzından "çakma" bir Bursa demeci bile uydurmuşlar, gençliğe "gerektiğinde polise taşla sopayla saldıracaksın" bile dedirtmişler, CHP gençliğinin 28 Nisan 1960 ayaklanması için bu yalanı bahane etmişler!
Kılıçdaroğlu'nu suçlamıyoruz canım, o tarihte kendisi on iki yaşında.
Peki Atatürk, "yaşınız geçtiğinde, karta kaçtığınızda artık cumhuriyeti savunmayı bırakabilirsiniz" mi demiş? Dememiş.
Öyleyse 1948 kuşağı şimdi niçin görevi bıraksın?
Atatürk bu sözü yalnızca 1997 doğumlular için söylemedi ya...
Ben 66 yaşımdan gün aldım, bırakayım mı Sayın Kılıçdaroğlu? Ne zaman bırakmam gerekir, söyleyin şunu da içim rahatlasın. Neticede yorucu bir görev, büyük sorumluluk istiyor...
Eh, sonuçta aynı kuşaktan sayılırız ya, demek ki Kılıçdaroğlu da bendeniz de artık cumhuriyetten sorumlu değiliz. ("Benim kuşağıma değil" diyor, yani görevden affımızı isteyebiliriz.) Peki, Atatürk "gençlik anayasa referandumlarında hayır oyu versin" demiş mi Sayın Kılıçdaroğlu?
Dememiş.
Öyleyse, hayır kampanyanıza Atatürk'ün gençliğe hitabesini niçin karıştırıyorsunuz, niçin alet ediyorsunuz? Utanmıyor musunuz?
Hani "bütün tersanelere girilmiş" falan olsa anlayacağız da...
Tersaneye değil, yaşlı bir psikopatın "inine" girildi...
Aman ha, "tikgat"... O inden "daş düşebülüü, ayu çıkabülüü"...
Sakın parti başkanı çıkmasın da!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA