Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Allööş, varyete başlıyor!

Ekrem İmamoğlu soluğu Anıtkabir'de almış.
İstanbul seçimi şaibeli, iş iptale kadar bile varabilir ama zarar yok, o Anıtkabir'e gitmiş.
Üstelik daha mazbatasını almadan ve belediye reisliği "resmiyet" kazanmadan, defteri bu sıfatla imzalamış. İtirazların sonucunu beklemeden. Sonuç kesinleşmeden.
Deftere imza atınca "meşruiyet" mi kazanıyorsun, dokunulmazlık kazanır gibi?
Neden? Atatürk "kazanan bana gelsin, boyunu posunu bir göreyim" mi demişti?

***
Milli Savunma Bakanlığı, bu kabir ziyaretinin "usule uygun olmadığını" belirterek protesto etti.
Gövde gösterisi için izin alınmamış.
Kafadan dalmışlar içeri.
Üstelik İmamoğlu ailesi Anıtkabir'e "muaile" gitmiş...
Allah Allah, Milli Savunma Bakanlığı yeterince Atatürkçü değil mi yoksa?
Bu kadar çağdaş, bu kadar alafranga bir ailenin ziyaretine niçin bozuluyor?
***
Bu gövde gösterisi ve bu "algı operasyonu" bizce yeterli değildir.
HDP'li belediye başkanları da Anıtkabir'i ziyaret etmeliler ve Atatürk'e bağlılık bildirmeliler ki daha da gülelim.
Bu memlekette herkes Atatürkçü olduğuna göre PKK da Atatürkçü olsa gerektir...
Örneğin Apo "Ata'mı çok göresim geldi" derse özel izinle İmralı'dan Ankara'ya getirilip götürülebilir.
Hatta Murat Karayılan gelmek isterse ona da imkan sağlansın.
Fakat Ata'yı görmek için Ankara'ya gitmek ille de şart değildir.
Çünkü Ata onlara gidiyor.
Örneğin bütün klasik müzik konserlerinde Ata en ön sırada değil mi? Öyle diyorlar ya, "Ata'm da oradaydı"...
***
İmamoğlu deftere şunları yazmış:
"1919 yılında başlattığınız Kuva-ı Milliye ruhunun 100. yılının içerisinde aynı ruhla 21. yüzyılda fikri hür, vicdanı hür nesiller olarak..." Çok iyi Türkçe bilen bir belediye reisiyle karşı karşıyayız.
Fakat İmamoğlu daha sonra gene oracıkta yatan İnönü'nün kabrini ziyaret etmemiş.
Oraya ne yazacaktı? "1946 seçimlerinde yarattığınız muhteşem seçim skandalını partili arkadaşlar 2019 seçimlerinde aynen yaşattılar, rahat uyu paşam"...
Fakat Kılıçdaroğlu'na gitmiş.
Onun "kendisine bu şansı tanımakla büyük bir devrime imza attığını" söylüyor...
Şen ol İstanbul, şenlik daha yeni başlıyor!
Bakalım Nurettin Sözen dönemi mi daha eğlenceliydi yoksa Ekrem İmamoğlu dönemi mi daha neşeli olacak, izleyelim görelim.

Yok yahu?
"Bu seçimlerde DSP'nin varlığını ve gücünü kanıtladığımıza inanıyoruz."
Önder Aksakal, genel başkan

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA