Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Hiçbirine inanmayın!

Çok şeyin olduğu gibi haberciliğin de suyu çıktı. (Başka bir şey dememek için "suyu" dedim.)
Çıkaranlar büyük ölçüde "siteler"...
Bunlarda da büyük ölçüde "Babıali'de işi bitmiş" emekliler çalışıyorlar.
Durup oturamıyorlar. İntikam alacaklar.
Her türlü yalan dolan bu sitelerde...
Bir de, gene çoktan işi bitmiş birtakım adamları "her dediği doğru çıkan bilmemkim" diye pazarlıyorlar.
Yutan çoktur.
Bunların kimisi doları birkaç güne kadar 40 lira yapıyor, kimisi bir gecede 9 liraya indiriyor!
Ayrıca, kime sorsan iktidara geliyor.
Birtakım sözde araştırmalar yayınlıyorlar.
Bunların birinde iktidar yerlere düşmüş görünüyor, birinde "beklenmedik" bir zafer kazanıyor.
İyi Parti'yi yüzde 20 gösteren serseriye bile rastlamıştık.
Azıcık da bilgi edinseler...
Geçenlerde İbn-i Sina'nın "binlerce yıl önce" yaşadığını söyleyen sopalık dıngıl bile çıktı karşımıza!...
Ne halt yediklerini galiba farkettiler, hemen sildiler.
Baba Vanga da Trump'ın "son ABD başkanı" olacağını söylemişti onlara sorarsanız.
Hiçbir dediklerine inanmayın, olumlu olumsuz hiçbir dediklerine.

***


HALİDE EDİB ÖNEMLİ BİR YAZAR DEĞİLDİR
Halide Edib'in bilinmeyen bir romanı bulunmuş : "İstanbul'da Bir Yabancı"...
"Büyük Gazete" diye bir yayın organı varmış, bilmiyorduk.
Orada tefrika edilmiş.
"Kısa, kurgu ve teknik olarak zayıf ve derinliğinin az olduğunu" söylüyor eleştirmenler.
Roman dandik.
Yani "tipik" bir Halide Edib eseri.
"Yazarlık kariyerinde büyük bir düşüş" olduğunu da söylüyorlar. O da bunun farkında olmalı ki kitap halinde yayınlamamış, unutulmaya terketmiş.
Merhumenin hangi eserinin "iyi" olduğunu da bugüne kadar anlayabilmiş değiliz.
Tabii siz şimdi "Sinekli Bakkal" diyeceksiniz.
Ele aldığı Batılılaşma meselesinin altından kalkamamış bir romandır. Günümüzde okuyan var mıdır bilmem.
Merhumenin doğrudan İngilizce yazdığı "The Turkish Ordeal" isimli anılarını da gönüllü sürgün döneminin ardından Türkiye'ye döndükten sonra elden geçirdiğini, Atatürk'ü eleştiren bölümleri özenle ayıklayıp dilimize öyle tercüme ettiğini hatırlatmak isterim ("Türk'ün Ateşle İmtihanı")...
Boğaziçi'nin kütüphanesinden aslını alıp okumuştum. Yerinde durur mu bilmiyorum.

***

Bu romanın Büyük Gazete'de 10 Mart- 26 Mayıs tarihleri arasında tefrika edildiğini öğrendik de şunun "yılını" öğrenemedik.
Gazetecilik diye de buna diyorlar herhalde. Beş bilmemne bir bilmemne.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA