Geçen hafta Eskişehirspor karşısında Galatasaray gerçekten iyi miydi; yoksa Bülent Uygun'un deplasman kadrosu ve taktiği mi böyle bir sonuca yol açmıştı?
Tartışılır! Ama belli ki Bülent Uygun ikincisinin daha doğru olduğuna inanmış! Çünkü bu kez orta sahada yaratıcı futbolcular ve ilerde Batuhan'la takımını sahaya sürdü.
Yani rakibi tartmak ve kontra toplarla gol aramayı beklemeye hiç niyeti yoktu. Sağlı sollu atak yapmayı istiyordu.
***
İlginçtir,
geçen sezon kanat atakları ve hızlı adamlarla şampiyon olan Bursaspor bu yılın "sabreden derviş" takımı! Hani 5. dakikada Sezer'in frikiği direkten dönmeseydi veya dönen topa Batuhan'ın vurduğu kafa gol olsaydı, işler daha başta değişir miydi, bilinmez!
Fakat yeşil-beyazlılar sabırlı ve sıkı pas trafiğiyle rakiplerinin ilk baştaki canlılığına teslim olmadılar. Ve muradlarına ermek için de öyle çok beklemediler! Doğru düzgün ilk atakları 22. dakikada gelişti ve golü de o atakta buldular.
***
Eskişehir iyi takım! Bu kesin!
İkinci yarının başında
Bursaspor'un hücum gücünü bir çiçeği susuz bırakır gibi sararıp soldurmayı başardılar. Öte taraftan tempolu hücumlarla yüklenerek rakiplerini kendi yarı alanlarına hapsettiler.
Insua faciasına 60 dakika nasıl tahammül etti Ertuğrul Sağlam, anlayamadım!
Sonra bir an geldi. Maç hakem kararlarıyla hareketlendi.
Kırmızı kartlar, penaltı, tribüne gönderilen Ertuğrul Sağlam...
***
Şimdi durup konuşmamız gereken önemli nokta şu.
Bursaspor'da müthiş bir kadro derinliği var ama neredeyse kaptan Ömer hariç herkes formsuz.
Hücumdaki eski hızlarını ve yaratıcılıklarını bir türlü yakalayamıyor yeşil beyazlılar!
Düşünün...
Ergiç'in gol dakikasından sonra yine aynı noktaya gitmesi için 55 dakika geçti.
Gelelim Miller'a! Kimse rakibin iyi savunmasından falan söz etmesin!
Gerçek bir golcü olan ve hep doğru yerlere koşan İskoç'u topla bu kadar az buluşturmanın mazareti yoktur.
Maçın adamlarına gelince...
Erkan'ın enerjisi ve Ömer Erdoğan'ın akılcı disiplinine hayran kaldım.
