Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Küçük resimler...

Anladım! "Büyük resim"de pek anlaşamayacağız. Kabul!
Bir de okurlarını sersem yerine koyup onların "Bir toplumsal olayda komplo olunca sosyolojik dinamikler olmaz; sosyolojik dinamikler olursa, komplo olmaz!" sanmasını isteyenler var. Onlarla tartışmanın âlemi yok zaten!
Belki de en iyisi "küçük resimler"e bakmak!
Yıllar boyu her şeyi ahı gitmiş vahı kalmış BOP projelerine bağlayan bir tanıdığım bile, geçen gün kalkıp "sen bütün halkın ayaklandığını görmek istemiyorsun" deyince, pes ettim.
Gülmedim tabii. Ortada gülünç bir şey yok!
Cem Yılmaz falan hiç konumuz değil!
Hayır! O tanıdığıma "senin halk dediğin Cihangir, Nişantaşı, Bağdat Caddesi'ndekiler mi?" diye de sormadım.
Çünkü hem bu türden önermelere bozulan Mor ve Ötesi'nden Harun Tekin'i üzmeyi, hem de "halk" kavramının böyle kolaycı itişip kakışmalara kurban gitmesini istemem.

***

Bu süreçten her kesim çok hayırlı dersler çıkartacak. Bundan adım kadar eminim.
Park forumlarında konuşulanları takip ediyorum. Kemalist inat ve devrimci romantizmden yavaş yavaş uzaklaşıldıkça çok değerli bir demokratik yapının filizlenmeye başladığının farkındayım.
Öte yandan "muhafazakâr" entelijansiyanın son olaylar nedeniyle silkinip hızlı kalkınma modellerinin insani problemlerini derinden sorgulamaya başladığının da şahidiyim.
Toz duman çekip gittikten sonra bütün bunlar ülkenin zihinsel gelişimine çok olumlu katkılar yapacak.
***

Ama "küçük resimler" dedim ya...
Yalan olduğu belli görüntü ve haberleri çoğaltma hevesine ne demeli? Maldivler'de tatil yaparken Şişli'de gaz yemiş gibi tweetler atan meslektaşımı saymıyorum.
Onunki her şeyden önce Şişli'de gerçekten gaz yiyenlere karşı büyük bir ayıptı. Bu ayıp ömrünce onu takip eder! Twitter'dan da söz etmeyeyim, orada olup bitenleri herkes biliyor.
Ben instagram'dan bir örnek vereyim.
Üzeri çıplak, yalınayak küçücük bir çocuğun Brezilya polisine taş atarkenki resmini koyup "ayyy yerim ben senin direnişini!" yazan tuzu kuru hanımefendiye "İyi de bu doğru değil!" demek; "polisin üniformasındaki yazılara baksanız bu fotoğrafın Taksim'de çekilmediğini anlarsınız" demek falan hiç fayda etmedi!
Medya yalancıydı, medya kandırıyordu, medya penguenciydi. Tamam! Diyelim ki, yerden göğe haklı olsunlar!
Fakat "küçük resimler"deki "küçük insanlar"ın halinin medyadan farkı var mıydı?
"Neden?" sorusu ve cevabı önemli.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA