Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Demokratım demeyi bırakın, azıcık dürüst olun!

Gençliğimde yaygın bir deyim vardı:
Çarpık demokrasi...
Köylüyü
yere serdiği kiliminden, işçiyi grev ve lokavt haberlerinden tanıyan...
Avrupa'yı aşk filmlerinden ve "sifonu gürültülü çekene ceza yazan belediye" gibi gurbetçi efsanelerinden ve belki balayında gördükleri Paris'ten tanıyan...
İçerde emekli vekiller ve devlet eliyle zengin edilmiş mutlu azınlığın kâğıt oynadığı "Büyük Kulüp" önünden huşu içinde geçen...
Ve elbette "dağdaki çoban"ın oyundan nefret eden...
Orta sınıftan teyzeler bu deyimi pek severdi: "Ayol bizim demokrasimizden ne olacak, çarpık işte!"
Aslında hiç inanmadıkları "demokrasi" gibi konularda uzun uzadıya konuşurlarsa, sağlıklarının bozulup ömürlerinin kısalacağına inanırlardı.
Zaten işler kötü gittiğinde ordu el koyar, çarpıklığı düzeltirdi, değil mi ya!

***

Yıllar geldi geçti...
O "teyzelerin" çocukları iyi okullarda okudular; Batı demokrasilerini yakından tanıdılar, bir biçimde "dağdaki çoban"la dahi tanıştılar ve memleketin yakın tarihinin dikiş tutmayan yamalarıyla az çok yüzleştiler.
Sorsan, hepsi de dibine kadar demokrattı!
Esas çarpıklığın Türk halkının demokrasi tercihi ve inadında değil, demokrasiye düşman bürokratik vesayet rejiminde bulunduğunu kabul ettiklerini söylüyorlardı.
Ne iyi, ne güzel gelişme, diye düşünmüştük.
Hayır! Artık net olarak anlaşılıyor ki, bu büyük bir aldanışmış!
Belli ki, bu çocukların siyasal-sosyal genetiğinde bir problem var ve kolay değişmeyecek.
***

Örnek mi?
Daha üç gün önce...
Aklı başında ve hakkaniyet sahibi bir sol aydın sandığımız adam çıkıp şöyle dedi: "Başbakan'ı idam sehpasına götürürlerken üzüleceğim. Demokrat olduğum ve idama karşı olduğum için. Ama 'Allah'ın sopası da yok' diyeceğim."
Yuh, dediniz. Değil mi?
Bir fark var yine de! Ebeveynleri bu durumlarda üzülmezdi, bu üzülecek!
Demokratlığı buymuş!
Hatmettiği onca sol külliyat, yaşadığı azınlıktan olma tecrübesi ve entelektüel gelişimiyle geldiği nokta ancak bu kadarmış.
Yalnız da değil...
Beyazların pohpohlama deterjanıyla yıkana yıkana Ku Klux Klan kıvamına gelmiş "halk çocuğu" köşe yazarı ve ötekileri tek tek saymama gerek yok şimdi.
Hepsi sınıfsal bir saf oluşturmuş, halkın demokratik temsilcilerine saydırıp duruyorlar.
Neden?
Çünkü yalandan demokratlığın rant dönemi kapanıyor.
Çünkü demokrasi kendi tabii yatağına; sosyal zeminine kavuşuyor.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA