Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Zaman gelip geçerken: Kötü ışıkta iyi okumak!

Gençten biri mesaj atıp sormuş; "aşkın düşmanları nelerdir?" diye... (Niye bana sormuş bilemiyorum. Belki geçmiş zamanlarda bu konuda çok yazdığım içindir.) Sıralama değişmedi: En başta sevgiyle aşkı birbirine karıştırmak var. Biri diğerine üstün değil ama farklı olduklarını bilip ona göre davranmak gerek. Sevgi sosyaldir ve bilmekten hoşlanır. Aşk asosyaldir ve bilinmezlere yaslanır. Neyse!.. Aşkın diğer düşmanlarını sıralayayım: İş hayatı, mesafe yoksunluğu ve "ille de iyi vakit geçirme" arzusu.

***
Instagram bizim eğitimli(!) kitlenin "ecnebi ruh"unu anlamak için laboratuvar gibi... Sabah akşam "aklın ve bilimin ışığı"ndan söz edip inanan insanlara burun kıvıranlar "Merkür retrosu"na neredeyse tapınıyorlar. Bir de "adanmışlık" ve "iman" sadece Hindistan'da olursa sevenler var ki, ayrı âlem!
***
Bu ayki Sabit Fikir'de dijital ve basılı kitaptan okuma tecrübelerimi paylaştım. (Bkz. "Şarjı Bitti, Kabloyu Bulamıyorum", sayfa. 22) Fakat elektronik kitabın önemli bir avantajından o yazıda bahsetmeyi unutmuşum. Artık kötü ışıkta gözlerim zorlanıyor. Basılı kitap okumak bu bakımdan ciddi sorun. Hep uygun ışık aramak gerekiyor. Peki durum böyle de neden bir yıldır e-kitabı bırakıp basılı kitaba döndün diye soracak olursanız... Kitaba dokunmak, sevgiliye dokunmak gibi. İz bırakıyor.
***
Babaanneler durmadan tekrarlar ya hani; "çok azdın, başına gelecek var" diye... Ya da "çok güldük, ağlamasak bari" endişesi vardır hani... Asger Ferhadi'nin son filmi "Herkes Biliyor"un ilk bölümünü izlerken hep bu cümleler geçti. İç ısıtan güneş ışığı, bir İspanyol kasabasının sevimli sokakları, bağlar, bahçeler, büyük aile sıcaklığı, düğün, eğlence... Ya sonrası? Sonrası insan ilişkilerinin karanlık yüzü; sonrası modern yoksulluklar ve yoksunlukların çürük meyveleri... "Bir Ferhadi filminde Bardem ve Cruz gibi popüler oyuncuların ne işi var?" diyenler izlemeyebilirler ama ben her ayrıntısı düşündürücü olan bu filmi izlediğim için çok memnunum.
***
Akşam eve dönerken bir pastane bulup ertesi sabahki kahvenin yanına ay çöreği almak... Uzun yıllardır değişmeyen ritüelim. Favori pastanelerim Çengelköy'de Seval, Küçüksu'da Peçko.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA