Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Aklımız farkında ruhumuz inanmıyor

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Savaş ve Barış'ta bir bölüm var...
Şu sıralarda birçok yazar tarafından alıntılanıyor.
Yok, bizim medyadan söz etmiyorum; bizimkiler Kılıçdaroğlu'nun manevralarıyla hipnotize haldeler; dünyaya falan bakacak ne müktesebatları var, ne de mecalleri...
Neyse dönelim Tolstoy'un büyük romanındaki gerçek hayattan bir kişilik olan Moskova Valisi Kont Rostopçin'e...

***

Tolstoy, şöyle der:
"Rostopçin, Moskova'nın Napolyon ordularına terk edileceğini çok uzun zamandır biliyordu; ancak bunu aklıyla biliyordu, ruhuyla buna bir türlü inanamıyordu."

***

Bana öyle geliyor ki...
Yaklaşan dünya karşısında...
"Yeni Dünya Düzeni"nin bir çığ gibi üzerimize yuvarlanması gerçeği karşısında...
Bir büyük çağ dönüşümünün giderek kaçınılmazlığı ve dönüşümün orta sınıflar üzerinden silindir gibi geçeceği konusunda...
Hepimiz biraz Rostopçin'iz...
Aklımız biliyor yaklaşmakta olanı...
Ama ruhumuz istemiyor, itiyor, uzaklaştırıyor, inanmıyor.

***

Ancak asıl önemlisi şu...
Ulus devletler de aynı haldeler...
Pandemiye, iklimi bahane eden disipline, ekonominin yeniden dizaynına dair önlemlere, Birleşmiş Milletler'i tek dünya devleti haline getirecek uygulamalara bir yandan boyun eğiyorlar...
Bir yandan da ruhları isyan ediyor, alttan alta direnç merkezleri inşa ediyorlar.
Bu işin sonu ne olacak?
Yeni Dünya Düzeni; küresel oligarşi (Napolyon) kazanacak mı?
Enseyi karartmadan düşünelim...
Ama teyakkuzu da elden bırakmadan...

***

MADEM ÖYLE AZICIK TARİH...

Şimdi Napolyon'un Moskova seferini konuşup, üstelik bir de Kont Feodor Rostopçin'den bahis açtık ya...
Biraz tarihten dem vurmamak olmaz.
Takvimler 7 Eylül 1812 gününü gösterirken Moskova'ya 110 km mesafede, Borodino Köprüsü'nde Ruslar ezildiler.
Artık Moskova, Napolyon'un elinde sayılırdı.
Ama nasıl?
Ruslar savaşarak ölelim diyorlardı.
Mareşal Kutuzov karşı çıktı: "Ya Rusya'dan ve ordumuzdan vazgeçeceğiz ya da Moskova'dan."
İşte o zaman şehrin valisi Kont Rostopçin, her şeyin yakılması emrini verdi. (Başka bir konudur, belki bir gün açarım ama siz aklınızın bir köşesine yazın; şehrin tarihi eserleri ve belgeleri dahi yakıldı, yok edildi.)
Napolyon'un aldığı Moskova, gerçekten Moskova mıydı?
Fransızlar bir ay sonra küçük birliklere ayrılarak çekilmeye başladılar.
Sonrası malum...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA