Bodrum'da tatil yaparken kalbinin enfarktına yenilen (1987) sevgili arkadaşım, meslektaşım Örsan Öymen'in oğlu Örsan Kunter Öymen'in CHP Parti Meclisi'nde yer aldığını okuyunca, anılar canlandı gözümde.
Örsan Öymen ve Orhan Tokatlı ile hiç ayrılmazdık Ankara günlerinde. Bir akşam 1975'te ailece Tokatlı'nın basın mahallesindeki evinde, daha doğrusu apartman katındaydık. Tokatlı'nın salonunun penceresi, Örsan'ın evinin salonuna bakıyordu. Örsan ve eşi Gizela, çocukları 4-6 yaşlarındaki küçük Örsan ve Yasemin'i evde bırakmışlardı.
Baba Örsan pencereden arada bir Örsan ve Yasemin'in ne yaptıklarını kontrol ediyordu. Ama çocuklar gözaltında bulunduklarının farkında değildiler.
Bir ara küçük Örsan bir kibrit alıp yaktı ve kardeşi Yasemin'e doğru tuttu. Baba Örsan hemen telefon etti. Küçük Örsan telefonu açınca, baba Örsan "Kibritle oynama, fena yaparım" dedi. Küçük Örsan şaşkın "Oynamıyorum" diye cevap verdi. Telefon kapanınca küçük Örsan bir kibrit daha yaktı. Baba Örsan yine telefon edip, küçük Örsan'a "Sana kibritle oynama dedim" diye bağırdı.
Biz camdan izliyoruz. Küçük Örsan dehşet içinde, koltukların arkasında ve diğer odalarda babasını aradı. Bulamayınca, bir kibrit daha yaktı. Baba Örsan yine telefona sarılıp, "Seni şimdi fena yaparım" diye bağırınca, küçük Örsan bir koltuğa serilir gibi oturdu. Orada olmayan babasının, her yaptığı yaramazlığı nasıl gördüğünü çözemedi. Bütün gece yerinden kıpırdamadı ve bir daha kibrite dokunmadı.
Şimdi o küçük Örsan büyümüş ve Öymen ailesinin diğer üyeleri gibi (Altan Öymen, Onur Öymen) CHP yönetimine girmiş.
Şimdi artık kibritle oynayabilir.
Ama Deniz Baykal'a muhalefet etmeye kalkarsa, ateşle oynamıştan beter olur.
CHP'nin en zor döneminde Genel Başkanlık yapan amcası Altan Öymen'e bir teşekkürün fazla görüldüğü bu siyaset ortamında, artık onu sevgili babası Örsan Öymen yerine, CHP'nin "Big Brother"ı gözetleyecektir.