Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Yamyamlar misyonerleri gerçekten yedi mi?

Geçen gün Habervitrini.com'da, İHA'dan Serhat Özşahin'in Sinop mahreçli bir haberini okudum.
Habere göre İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından toplanan 40 tonluk yardım malzemesini Endonezya'ya götüren 25 kişilik ekibin içinde yer alan AK Parti Sinop Milletvekili Cahit Can, felaket alanında insanların yardıma muhtaç anından yararlanarak bölgedeki insanları Hıristiyanlaştırmak isteyen bir grup misyonerin, bir kabile tarafından çiğ çiğ yendiğini Sinoplu seçmenlerine anlatmış.
Can şöyle demiş:
-Endonezya'da Kalamantan adında bir ada var. Burada, Beyaz insanları yiyen Zenci bir kabile yaşıyor. Felaket bölgesinde misyonerlik yapmak isteyen bir grup Fransız, buradaki insanları Hıristiyan yapmak için adaya gitmişler. Yerliler adaya giden 20 misyonerin tümünü yemiş. Şu anda misyonerlerden hiçbir iz yok!..
İlgi çekici bir durum.
Yamyamlar "Beyaz insanları" yediklerine göre, bu "Kalamantan"a sade misyonerler değil kara derili olmayan kim gitseydi, herhalde yine yiyeceklerdi. Ama yine de, misyonerlerin yamyamlar tarafından yenilme ihtimalinin fazla olduğu söylenir. Bunun nedeni misyoner etinin lezzetli olması değildir tabii. Yani Zenci bir Hıristiyan misyoner gitse, Kalamantan yamyamları herhalde onları da yerdi.
19'uncu yüzyıl ortalarında, Vatikan Afrika'da bir yamyam kabilesini Hıristiyan yapsın diye bölgeye bir misyoner papaz göndermiş. Aradan bir süre geçince misyonerden haber gelmez olmuş. Onun başına bir şey mi geldi anlamak için, bir papaz daha gönderilmiş bölgeye.
Yeni papaz, yamyam kabilesinin şefini bulup, "Benden önce gelen papaz nerede" diye sormuş.
Yamyamların şefi üzgün bir ifade ile cevaplamış bu soruyu:
-Çok fazla vaaz verdi. Bizi bıktırdı. Pişirip yedik onu!
Burada bir başka soru doğuyor. Acaba Kalamantan yamyamları Fransız misyonerleri pişmiş mi, yoksa çiğ mi yediler?
Böyle yamyamların eline geçen bir Beyaz adam, kazanda pişiriliyormuş.
Kazanın ateşine bakan, suya sebzeler atan yamyam aşçı, pişirilen Beyaz'a sormuş:
-Adın, soyadın ne?
Kazandaki Beyaz sinirlenip "Benim adımdan soyadımdan sana ne" diye bağırınca, yamyam aşçı sinirli sinirli azarlamış onu:
-Senin adını bilmezsem, kabile şefinin yemek listesine ne yazacağım?
Bütün bunları hatırlarken, "Acaba Endonezya'da görüştüğü insanlar Sinop Milletvekili Sayın Can'ı yanılttılar mı" diye de düşündüm.
Çünkü Endonezya'nın Kalamantan bölgesinde, ezici çoğunluk olan Hıristiyanlar ve "Şeytana Tapanlar" (Kaharingan inancı) işbirliği ediyorlarmış. Bunlar "Dayak" adı verilen çeteler kurmuşlar ve silahsız Müslümanlar'ı sürekli öldürürlermiş. Bunu "İslam.org" internet sitesinde okudum. Yakaladıkları Müslümanlar'ın kalplerini söküp, çiğnedikleri de yazılıydı haberde.
Yüzölçümü 549 bin kilometrekare olan Kalamantan Endonezya karalarının yüzde 28'ini oluştururmuş ama nüfusun yüzde 5'i bu bölgede yaşarmış. Borneo ve Kalamantan hakkında bilgi için, Google'a bunları yazın, çok şey öğrenirsiniz. "Dayak"ların bir çete değil, bir etnik grup olduğunu ve Kalamantan'ın petrol zengini, turizm cenneti bir bölge olduğunu da öğrenirsiniz.
Neyse. Bu Hıristiyan misyonerleri onlar yediyse bile, bizim de buraya gelenleri yememiz gerekmez elbet.
Normal bir lokantada bir yamyamı yemek yerken görenler şaşırmış, "Senin ne işin var burada" demişler.
O da "İnsanlardan bıktım" diye cevap vermiş.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA