Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

"Recep Bey" de rakibine "Gandi Efendi" derse değişim gerçekleşir mi?

Değişim rüzgârının fırtına şiddetinde estiği dünkü CHP Kurultayı'nda Kemal Kılıçdaroğlu'na bağlanan ümitler, bu önemli partinin ikilemini de sergiliyor.
Gerçi değişimin ilk yansıması Kılıçdaroğlu'nun Başbakan Erdoğan'dan "Recep Bey" diye söz etmesi oldu. Bakarsınız Başbakan da bu değişim rüzgârına kapılır ve Kılıçdaroğlu'ndan "Gandi Efendi" diye söz etmeye başlar.
Ancak bilmeliyiz ki ne kadar çok ve sık "Değişim" kelimesi tekrarlanırsa tekrarlansın, kökten CHP'liler değişmek istemez.
Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu'nun Deniz Baykal damgalı CHP'yi "Gerçekten" değiştirmesi halinde, pek çok konuda AK Parti ile yakınlaşmış bir siyaset çizgisinin oluşması gerekecek.
Örneğin Kürt Açılımı konusunda neredeyse MHP'lileşen CHP'nin, değişim ertesinde "Açılım"a yaklaşması değişmeyecek mi?
Ya da "Ergenekon'un avukatı" olmayı siyasi çizgi olarak sunan bir yaklaşımın yerine "Sivilleşmenin avukatı" olmak gelecek.
Eğer sorun işsizlik ve çözüm istihdam yaratmak olacaksa, "Girişim gücü", "Yerli ve yabancı sermaye", "Özelleştirmeler" olmadan bu konulara nasıl yaklaşabilecek değişmiş bir CHP?
Değişmiş CHP'nin gözü ve kulağı halka ve onun temsilcisi olan TBMM'ye mi, yoksa eskisi gibi Ordu'ya ve Yargı'ya mı dönük olacak?

Kabul ederler mi?

Bu ve buna benzer konularda CHP gerçekten değişir ve yeni siyaset çizgisi oluşturursa, kökten CHP'li seçmen bunu kabul edebilir mi?
Neticede bu çizgi AK Parti'nin de çizgisi.
"Şeriat geliyor" veya "Bunlar ılımlı İslam devleti kuruyorlar" demeden, CHP nasıl muhalefet yapabilir?
Başı örtülü genç kızlara üniversitenin kapısını açmazsa, laiklik ile demokrasiyi nasıl özdeşleştirebilir?
Kılıçdaroğlu "Kıbrıs'a kalıcı çözüm bulunmadan AB'ye tam üye olmak mümkün değildir" gerçeğini seslendirdiği an, eski CHP'nin "Çözümsüzlük çözümdür" şeklindeki çizgisini dinamitlemiş olmayacak mı?
Şimdi bir düşünelim.
CHP'nin tabanı böyle bir değişimi mi, yoksa sadece iktidar ortak olmayı mı istiyor?

Sivilleşme hedefi

Yani CHP'nin AK Parti'nin çizgisini yakalamaya çalışmasına "Değişim" adı verildiği zaman, buna CHP tabanı ne der? Yurt ve dünya gerçeklerini kabul etmek, dünyaya açılmak, devletçiliği tam olarak rafa kaldırmak, sivil demokrasi üzerindeki yargının ve askerin vesayetini kaldırmak...
"Değişim" bu hedefleri içermiyor mu?
İşin daha da çarpıcı yanı bu hedeflere daha önce AK Parti'nin sahip çıkmış olması değil mi?
Her salı günü CHP'nin TBMM grup toplantısında Deniz Baykal'ın gergin ve her konuya "Hayır" diyerek karşı çıkan konuşmasına alışmış olan milletvekilleri, acaba Gandi türü bir pasifizme hazır olabilirler mi?
Dilerim yeni CHP eskisinden farklı olur ve gerçekten değişir.
Dilerim bütün açılımlarda bayrağı AK Parti'nin elinden almaya dönük bir siyaset çizgisi izlenir.
Dilerim İngiliz İşçi Partisi'ne veya Alman Sosyal Demokrat Partisi'ne benzer CHP...
Ama acaba CHP'nin kökten taraftarları böyle bir değişime hazırlar mı?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA