Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Madem tartışıyoruz o zaman tartışma kurallarına uymayı deneyelim

Bir Amerikan televizyon kanalında komedyenler evlilik üzerinde çeşitlemeler yapıyorlardı.
Adını hatırlamadığım bir kadın komedyen şöyle dedi:
- Benim annemle babam 45 yıldır evliler... Evlilikleri boyunca sadece bir konuda tartıştılar. Bu tartışma tam 43 yıl sürdü.
Bunun üzerine diğer komedyenler tek konu üzerindeki uyumsuzluğa dayalı 43 yıl süren bir tartışmanın mı, yoksa her yıl yeni bir anlaşmazlık konusuna dayalı 43 değişik tartışmanın mı evlilikte daha sağlıklı olacağını tartışmaya başladılar...
Komedyenlerden biri de tartışmalar üzerine söylenmiş bir atasözünü hatırlattı:
- Kullanılan kelimeler ölçülü ve özenli olduğu takdirde hiçbir tartışma tartışanlara zarar vermez.
Bir diğer komedyen de viyolonist Jascha Heifetz'in özdeyişine getirdi konuyu. Müteveffa viyolonist şöyle demiş bu konuda:
- Hangi konuyu tartışırsanız tartışın, sizi destekleyenlerden bazılarının karşı tarafın yanında olmalarını tercih etmez misiniz?

Ucu olmayan tartışmalar

Bu televizyon programını izledikten sonra bizim sosyo-politik yaşamımızı yıllardır sürükleyen tartışmaları düşündüm.
Aslında resmi ideolojinin egemen olduğu ideolojik Cumhuriyetimizde, siyasi partiler arasındaki temel farkın "İktidarda olmak" ile "Muhalefette olmak"tan kaynaklandığını biliyoruz.
Muhalefette her şeye hayır diyen partilerin iktidara geldiklerinde her şeye evet dediklerini defalarca görmedik mi?
Yani tartışmaların (ya da kavgaların) özünde iktidar olmak savaşımından çok başka bir şey pek yoktur geçmişimizde.
Ama yine de bu tartışmalar (ya da kavgalar) adeta öldüresiye sert içeriklidir.
Bu sertliğin televizyondaki tartışmalara nasıl yansıdıklarını günümüzde de görmekteyiz.
Madem konuların özüne girmek yerine tartışmak (veya kavga etmek) bizim sosyo-politik doğamıza daha uygun düşüyor, acaba bu durumda da bazı temel kurallara uymamız mümkün değil midir?
Örneğin önyargılı, saplantılı, umursamaz, bilgisiz ve görgüsüz kişiye bir tartışmada savunduğunuz tezin doğruluğunu kabul ettirmeniz imkânsızdır.

Nezaket ve sabır

Böyle durumlarda sabrınızı ve nezaketinizi korumanız, sizi tartışmada haklı kılmak için yeterli olabilir.
Ayrıca iktidar-muhalefet gerginliğini ülke için bir ölüm-kalım meselesi gibi sunan profesyonel siyasetçilerin devlet hayatının ve siyasetin gereği olarak her an kol kola girebileceklerini, birbirlerini can düşmanı olarak görenlerin gerekirse koalisyon kurabileceklerini hiç unutmayın.
Yani siyaseti tartışırken kraldan fazla kralcı olmayın.
Alınırlarken size hiç danışılmayan siyasi kararları savunmak için, meslektaşlarınızı veya tartışmaların diğer katılımcılarını düşman yerine koymayın.
Gerginliklerin rüzgârına kapılıp ölçüyü kaçıran tanıdıklarınızın serüvenlerini hep hatırlayın.
Madem sadece tartışıyoruz, hiç olmazsa bunu da evrensel kurallara uyarak yapmayı deneyelim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA