Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

İnsanlar yaratıklardan farklı davranmalıdır...

İnsan dışındaki tüm yaratıkların "Çevre" ye uyumunu doğa belirler.
Kutuplardaki yaratıkların kalın kürkleri vardır.
Balıklar solungaçları ile denizde de teneffüs edebilirler.
Çevre değişince buna hızlı uyum gösteremeyen yaratıklar yok olur.
İnsanın farkı kendi çevresini kendisinin yaratabilmesidir.
Bunun gibi insan toplulukları da değişimi hızlı algılayıp, buna aynı süratle uyum gösterebildikleri oranda gelişirler.
"Geri kalmışlık" benzeri olguların temel nedeni değişime uyumda yavaş olmaktır.
Bunu yakın geçmişimizde bizler de yaşayarak gördük.

Özal reformları
Cumhuriyet olduk, çok partili demokrasiyi seçtik ama ekonomimizi 1930'ların devletçi ideolojik yapısından kurtaramadığımız için kronik ekonomik krizlerin tetiklediği siyasal krizlerin sarmalından çıkamadık.
"Özal reformları" ile bu sarmal kırıldı. "Eski"nin son direnişi olan 28 Şubat post-modern darbesi de "Sabit kur"dan kaynaklanan ekonomik krizle noktalandı.
Şimdi yeni bir Türkiye var ve bu Türkiye gelişmiş dünyaya uyum açısından kendi coğrafyasının en başarılı ülkesidir.
Bir Ortadoğu ülkesinin ulusal hedef olarak her alanda "Avrupa Birliği Kriterleri" ne uyumu seçmesi, bu başarının en somut kanıtı değil mi?

Demokrasiyi seçmek

Ya da Anadolu esnafının tüccar, zanaatkarının sanayici konumuna gelmesi ve dünya pazarında en gelişmiş rakipleri ile rekabete girmesi, devrim niteliğindeki bir değişim değil midir?
Ortadoğulu komşularımız despotlarla boğuşurken, bizim siyasal kaderimizin seçmenler tarafından belirlenmesi, düne kadar konuşulmaları bile yasak olan konuların toplum önünde açıkça tartışılması, sivilleşmenin ve daha özgürlükçü bir anayasa yapılmasının partiler üstü hedefler olarak benimsenmesi, cuntacılığın, darbeciliğin suç olmaktan öteye ayıp davranışlar olarak görülmesi "Değişim"in çapını göstermiyor mu?

Alarm zilleri

Bu değişime uyum gösteremeyenler, tıpkı doğaya hızlı uyum gösteremeyen yaratıklar gibi önce azalacaklar, sonra da yok olacaklardır.
Bunu geçen seçimlerde eski dönemin iktidar simgeleri olarak bilinen bazı siyasi partilerin önce baraj altında kalmaları, sonra da buharlaşmaları ile gördük.
Bu süreç daha da hızlanarak sürmekte.
Kapalı kapılar arkasında döndürülen dolaplar artık herkesin bildiği ayıplı davranışlar olarak günlük haberlere konu olmaktalar.
"Bakar-görmez"ler için tarihin alarm zilleri çalıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA