Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Dış dünyayı tanımanın farklı yolları vardır...

Amerikalılar garip özellikleri olan bir toplum aslında.
Ortalama bir Amerikalı için "Dünya" yaşadığı eyaletin ve hatta kasabanın sınırlarında biter.
Eğer bir spor karşılaşmasında federal ligin şampiyonu belirlenecekse Amerikalılar için bu "Dünya Kupası" maçıdır.
Yıllar önce internet üzerinden Teksas'ın bir kasabasında yaşayan lise öğretmeni ile tavla oynuyordum.
Arada sohbetleşirken "Nerede yaşıyorsun" diye sordu, "İstanbul'dayım" cevabını verdim.
Teksas'lı lise öğretmeni sormaya devam etti:
- İstanbul nerede?
- İstanbul Asya ile Avrupa'nın kesiştiği yerde... Yunanistan'a yakın,
dedim.
- İstanbul'un nüfusu kaç, diye sordu..
- 10 milyondan fazla, dedim.
- İnanılacak gibi değil... Benim kentimin nüfusu 90 bin, diyerek sohbetimizi sonlandırmıştı bu lise öğretmeni.

Farklılıkların ülkesi
İşte bu Amerikalılar çokuluslu şirketleri ile hem dünyanın her köşesinde yatırımlar yaparlar, hem de bu şirketlerde yetiştirdikleri yönetici kadrolarla dünyanın her ulusuna orta sınıf üyeleri yetiştirirler.
Dünyanın farklı coğrafyalarındaki evlerde Japon veya Kore malı televizyonlar olsa da, bu televizyon ekranlarında mutlaka Amerikan yapımı diziler vardır.
Seçkin Amerikan üniversitelerinde ve araştırma merkezlerinde dünyanın en değerli beyinleri milliyet farkı olmaksızın birlikte çalışırlar.
Müteveffa başkan Kennedy'e göre Amerika "Göçmenler ulusu"dur.
Bazıları için bu olgu bir "Ergime kabı"nda farklı milliyetlerin eriyip, yeni bir alaşım olan "Amerikalılık"ın oluşmasıdır.
Bazıları da bu birlikteliği Amerikan sosunun farklı milliyetlerin üzerine döküldüğü bir "Salata çanağı"na benzetir.
En ileri özgürlüklerin, en köktenci yobazlıkların, en zengin ile en yoksulun, siyah ile beyazın, hem rekabetin hem kartellerin ülkesidir Amerika.

İşgal yolu ile tanımak
Amerika'yı bazı dünya ülkeleri ise, askerleri, silah gücü ve işgalci ordusu ile tanıyor.
Bunun son örneklerinden biri olan Irak'taki Amerikan işgali dokuz yıl sonra dün resmen sona erdi.
2003'te başlayan işgal süresince 1.5 milyon Amerikan askeri bu ülkeye gelip gitmiş, bunlardan 4500'ü hayatını kaybetmiş, 30 bini de yaralanmış. Hayatlarını kaybeden Iraklıların sayısı da 100 binden fazla...
Amerika Irak'taki askeri varlığını sona erdiriyor ama Bağdat'taki ABD elçiliğinin personel sayısı 15 bin olarak kalacakmış.
Amerikalılık böyle işte...
Amerikalı lise öğretmeni İstanbul'u ilk defa duyacak ama 1.5 milyon Amerikalı da, Bağdat'ın Basra'nın arka sokaklarını bilecek.
Daha önce de Berlin'i, Tokyo'yu, Roma'yı işgal ederek öğrenmişlerdi.
Iraklılar da bir kısım Amerikalıları böylece tanıdılar sonuçta.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA