Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Eksik darbe teşebbüslere İngiliz kalabilir miyiz?

Bulunulan ülkenin kültürüne, geleneklerine uyum göstermenin gerektiğini ifade eden "Roma'da Romalı gibi davran" özdeyişini duymuş olabilirsiniz.
Ne var ki bu özdeyişin içeriğine uymak kolay değil. Çünkü "Kültür" ve "Gelenekler" öylesine geniş kapsamlı ve karmaşık içerikli olgular ki.
Trafik kuralları ve bunlara uyum bile, hem kültüre hem de geleneklere giriyor artık.
Müteveffa İngiltere Başbakanı Winston Churchill 1931 yılında New York'a gittiğinde, 5'inci Cadde'de karşıdan karşıya geçmek için, kaldırımda önce sağa bakmış. Caddeye adımını attığında da yolun sağından ve onun solundan gelen bir taksi onu altına almış... Bu kaza sonunda Churchill bir haftasını hastanede geçirmiş.
Çünkü Churchill trafiğin sağdan aktığı New York'da, trafiğin soldan aktığı Londralı gibi davranmış.

Demokrasi kültürü
Karşıdan karşıya geçerken sağa ve sola bakmak yerine cep telefonundaki SMS'leri okumayı yeğ tutan İstanbullu bir yaya için, Churchill'in yaşadıkları ne anlam ifade eder ki?
"Demokrasi" de her ülkede aynı kuralları ve davranışları ifade etmiyor.
Örneğin "Eksik teşebbüs" durumu askeri darbeler söz konusu olduğunda İngiliz demokrasisi için de geçerlidir.
Yakın tarihten bir yaprak açalım burada.
İngiliz İşçi Partisi iktidar ve Harold Wilson Başbakan olduğunda, İngiliz sermayesi ve kurulu düzenin bekçileri, bunun İngiltere'de komünizmin ilk adımı olduğunu düşünmüşlerdi.
Bu arada iltica eden bir Sovyet ajanı eski İşçi Partisi lideri Gaitskell'in zehirlenerek öldürüldüğünü ve yerine Sovyet ajanı olan Wilson'un geçirildiğini iddia etmişti.

Eksik teşebbüsler
İngiltere'de eksikli darbe teşebbüsü bu ortam içinde başladı.
Medya patronu Cecil King'in başını çektiği bir grup, darbe ile Wilson'u devirip yerine Kraliçe'nin amcası Lord Mounbatten'i geçirmek için toplantılar yapmaya başladılar. Olaya Mareşal Montgomery de dahil edildi.
Hatta IRA teröristlerine karşı hazırlık yapılıyor gerekçesiyle Heathrow Havaalanı'nda darbe provaları bile yapıldı.
Sonuçta Wilson'dan sonra Başbakan olan Callaghan "İngiltere'de darbe olmaz" diyerek bu dosyayı kapattırdı.
Bizim demokrasi kültürümüzde ise bu tür eksik darbe teşebbüsleri "Balyoz" oluyor, "Ergenekon" oluyor.
Bu durumu daha iyi anlatabilecek bir İngiliz fıkrası vardır.

Balyoz kararı
Ailenin küçük oğlu ağlıyormuş.
Babası "Yoksa ağabeyin sana el mi kaldırdı" diye sormuş.
Küçük çocuk gözyaşları arasında "Elini sadece kaldırmadı, indirdi de" demiş.
Bizde eksik teşebbüslerin sonunda tam teşebbüse dönüştüklerini son yarım yüzyılda dört kez gördüğümüz için, bunlara İngiliz kalamıyoruz.
Kendilerini toplumun ağabeyleri olarak gören Cumhuriyet Muhafızlarının kaldırdıkları ellerini darbe tokadı atmak için indirmelerine galiba artık izin verilmeyecek.
"Balyoz Kararı" bunu ifade ediyor olabilir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA