Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Savaş sebebi değil ama bir gün bu da olabilir

Suriye'deki kargaşadan çıkışın Türkiye ve dünya için en sağlıklı yolu, Beşar Esad ve rejiminin dış askeri müdahale ile değil, kendi halkı veya muhalifleri tarafından devrilmesidir.
Tabii ki Suriye'de iç savaş boyutuna ulaşan kargaşanın, sınır komşusu Türkiye'yi etkilememesi mümkün değildir.
Ayrıca Suriye sınırının kevgire döndüğü bu dönemde, gidip gelenler görüldüğü gibi, sadece Suriyeli mülteciler ve muhalif savaşçılardan ibaret değil.
Şanlıurfa'nın Akçakalesi'ne düşen ve beş vatandaşımızın hayatına mal olan top mermisi de, bizim topraklarımıza gelenlerden sadece bir tanesi.
Yani sade Suriye açısından değil Türkiye açısından da bu sınırın güvenliği fiilen sıfırlanmış durumda.
Birleşmiş Milletler gözetiminde burada bir "Tampon bölge" oluşturulması ve daha da ötesi "Uçuşa Yasak Bölge" uygulamasına gidilmesi, barışı korumak açısında giderek kaçınılmaz hale gelmektedir.

Angajman kuralları

Akçakale'ye düşen top mermisine karşı bizim hemen misilleme yapmamız ise, bu gibi durumların beklendiğinin kanıtıdır.
Akdeniz'de haziranda savaş uçağımız düştüğü (veya düşürüldüğü) zaman, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin "Angajman Kuralları"nın değiştirildiği ve böylece sıcak gelişmeler durumunda anında misillemelerin yolunun açıldığı biliniyordu.
Ancak şunu da bilelim ki, Akçakale'ye düşen top mermisi de, haziranda düşen uçağımızdaki gibi Türkiye için "Savaş sebebi" olarak kabul edilmiyor.
Neticede Türkiye NATO'ya bu konuda başvururken savaş uçağımızın düşmesi ertesinde olduğu gibi, Antlaşmanın 5'inci değil 4'üncü maddesini hatırlatarak destek istedi ve bu desteği de aldı.

5'inci madde değil

Antlaşmanın 4'üncü maddesi bir üye devletin toprak bütünlüğünün, siyasi bağımsızlığının ve güvenliğinin tehdit altında olması durumunda, tüm üye devletlerin birlikte istişarelerde bulunması hükmünü getirmekte.
Antlaşmanın 5'inci maddesinde ise bir üye devlete yönelik bir saldırı tüm üyelere yapılmış kabul ediliyor. Yani sıcak savaşa NATO' üyeleri gerekli gördükleri tüm imkânları sunarak katılıyorlar.
TBMM'ye getirilen "Tezkere"yi de, Suriye topraklarına yönelik olarak başlatılacak bir askeri harekâtın habercisi olarak yorumlamak aculluğuna düşülmemesi, bu gerçeklerin ışığında doğru olur.
Ama bu tezkere, bu ihtimalin de gündemde olduğunu hatırlatması bakımından, Esad rejimi için bundan sonraki mütecaviz adımlara caydırıcı etki yapabilir.

Bahtsız Suriye
Şu anda başta ABD olmak üzere gerek NATO üyesi ülkeler, gerek Rusya ve Çin gibi devletler, Suriye'ye bir dış askeri müdahaleye yeşil ışık yakmıyorlar.
Türkiye de savaştan ve askeri müdahaleden yana değil.
Bu arada olan bahtsız Suriye halkına ve başta güzelim Halep'in bulunduğu Suriye kentlerine oluyor.
Suriye'yi babasından miras kalmış bir mülk olarak gören Beşar Esad ayakta kaldıkça, Ortadoğu da, bizim Suriye ile sınır komşusu olan kentlerimiz de huzur ve güven ortamına kavuşamayacaklardır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA