Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Cumhurbaşkanı Gül neden Kılıçdaroğlu'na özensin ki?

Biri size "Türkiye'de kamu görevinin gereklerini hakkı ile yerine getirenlerin listesini yapınız" deseydi, herhalde bu listenin başlarına Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü de yerleştirirdiniz.
Hem devlet mekanizmasının aksamadan işlemesine özen göstermesi, hem temsil görevini en mükemmel şekilde yapması, hem de yurtta ve dünyada ulaşılabilecek en uzak noktaları bile gezi programlarına alması ile "Cumhurbaşkanlığı böyle yapılır" düşüncesini yaygınlaştırdı Gül...
Ne var ki son dönemdeki açıklamaları ile kamuoyunun bir kesiminde, sanki "Başbakan Erdoğan ne diyorsa, Cumhurbaşkanı Gül de onun tersini söyler" gibi bir izlenim oluşmakta.
Bu izlenim önce Gül'ün basın danışmanının açıklamaları ile gündeme girdi.
Daha sonra da Gül'ün her açıklaması Başbakan Erdoğan'a bir cevapmış gibi değerlendirilmeye başlandı.
Bu değerlendirmelerden ne Gül'ün ne de Erdoğan'ın mutlu olmaları mümkün...

Neden özensin ki?
Özellikle Gül'ün günlük siyaset üstü konumunu başarı ile korurken, sanki Kemal Kılıçdaroğlu'na veya Ahmet Necdet Sezer'e ya da Abdüllatif Şener'e özeniyormuş gibi, Başbakan Erdoğan'ın "Ak" dediğine ertesi gün "Kara" demeye heveslendiğini zannetmek, doğru olmaz.
Aynı siyasi kaderi paylaşan, bu yollarda beraber yürüyüp vesayetçi demokrasinin yağmurunda birlikte ıslanan bu ikiliden birinin diğeri ile kamu oyu önünde sürekli ters düşer görüntü vermesi, ne siyasi akla, ne de geleceğe dönük planların mantığına sığar.
Ayrıca Cumhurbaşkanı olarak Gül'ün Başbakan Erdoğan'la her zaman yüz yüze görüşmesi ve farklı düşündüğü konularda Başbakan'ını uyarması mümkündür.
Bunun yerine kamuoyu önünde eleştirel veya kökten muhalif bir yorumcu rolünü üstlenmesi, en az AK Parti'ye ve Başbakan Erdoğan'a karşı oldukları kadar Gül'ün Cumhurbaşkanlığını da hazmedemeyenleri sadece "Şimdilik" mutlu etmez mi?

Kullanılma tehlikesi
Nitekim şimdi çeşitli yorumlardaki "Abdullah Gül ne güzel söyledi" diye başlayan cümlelerin sonu "Zaten Tayyip Erdoğan haksızdır" diye bitmiyor mu?
Gül'ün Cumhurbaşkanı seçilmesi için TBMM'de yapılan oylamayı "Kaosa kalkan eller" manşetleri ile karşılayanların, Gül'ün Erdoğan'a karşıymış gibi yorumlanan açıklamalarından mutlu olmaları, çok mu doğaldır?
Tabii ki Başbakan Erdoğan'ın her söyleminin altına Gül'ün de imza atması gerekmiyor.
Ama neticede bugüne kadar AK Parti Hükümeti'nin her kararnamesinin ve AK Parti çoğunluğu tarafından çıkartılan her kanunun altında Abdullah Gül'ün imzası olduğu için bunlar yürürlüğe girmedi mi?
Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olduğunda dilerim Abdullah Gül de Başbakan olarak görev üstlenir ve istikrarlı gelişme yolunda bir aksama olmaz.
Koltuklara anlam katanlar, o koltukları çarpışan lunapark araçları gibi kullananlar değildir. Geçmişte yaşadıklarımızla bu durumun kötü örneklerini görmedik mi sanki?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA