Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Öyle zor yıllar yaşadık ki 2016’nın krizleri hafif kalır

Bu yılın sona ermesi dolayısıyla televizyonda konuşan sanatçılar, 2016'nın geride kalmasından duydukları mutluluğu seslendiriyorlar bu günlerde.
Acaba gerçekten yaşadığımız en problemli, en kötü yıl 2016 mıydı?

1945'in kâbuslu günleri
1945'i yaşayanlar hatırlar... Savaşta Nazi Almanyası ile iyi ilişkileri koruduğumuz için, başta Sovyetler Birliği olmak üzere galip devletler bizi de cezalandırmayı planlıyorlardı. Yalta ve Potsdam zirveleri ertesinde önce Amerika'dan sonra Sovyetler Birliği ile İngiltere'den notalar geldi Ankara'ya...
Boğazlar'ın Türkiye'nin egemenliğinden çıkması ve Kars ile Ardahan'ın Sovyetler Birliği'ne verilmesi isteniyordu. Bereket Çekoslovakya Krizi patladı ve Soğuk Savaş başladı. Artık Türkiye Amerikan İttifakı'na girmişti. 1947'deki "Truman Doktrini" ile artık anti-komünist cephenin ön kalesiydik.
1945'te Türkiye uçurumun kenarından dönmüştü kısacası...

Kruşçef ve Johnson mektupları
Ya da 1964'ü yaşayanların hatırladığı krizi 2016'nın krizleri ile karşılaştırdınız mı hiç? Kıbrıs'taki Türkleri hedef alan terör eylemleri sonunda jetlerimiz Ada'ya uçmuşlardı. Anında Moskova'dan, Kruşçef imzası ile uyarı notası geldi. Sovyetler açık açık Türkiye'yi tehdit ediyorlardı.
Bu notayı Amerikan Başkanı Johnson'un mektubu izledi. Johnson hem "Amerika'nın verdiği silahları Kıbrıs'ta kullanamazsınız" diyor, hem de Türkiye'nin Sovyetler'e karşı korunmayacağını söylüyordu. Dönemin Başbakanı İsmet İnönü bu duruma karşı "Yeni bir dünya kurulur, Türkiye bu dünyada yerini alır" diyerek tepki gösterdi. Sonunda da İnönü bir bütçe oylamasında Başbakanlıktan düşürüldü.

2016 da böylece geçer
Uzun yıllar gazetecilik yaptıysanız ve sözünü ettiğim krizleri, askeri darbeleri gazeteci olarak yaşadıysanız, 2016'nın da zor geçen yıllardan biri olduğunu görürsünüz. Ama bu asla 2017'yi göremeyeceğimiz ve 2016'nın zorluklarını aşamayacağımız anlamına gelmez. Üstelik 2016'da müttefik rolü oynayan dostlarımızın ikiyüzlülüklerini, Cumhurbaşkanı Erdoğan sayesinde açıkça yüzlerine vurabildik. Halkın bilinci ile dış kaynaklı FETÖ'cü darbe girişimini geride bıraktık. Rusya ile anlaşıp Suriye'de barış için büyük bir adımın atılmasını sağladık. Bunlar kazanç değil midir?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA