Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKUR TEMSİLCİSİ OKUR TEMSİLCİSİ - YAVUZ BAYDAR

2008 için temenniler

Her yeni yıl dilek tazeleme dönemidir. Gazetenin okurları 2007 boyunca, hem 'içeride' hem de Türkiye'deki çalkantılarda tepki ve görüşleri ihmal etmedi. İşte okurların beklentileri

2008 yılına SABAH yeni bir sahiple girdi. Her ne kadar ihale süreci sonuca ulaşmış değilse de gazetenin Çalık Grubu'nun olmayacağına ihtimal verenlerin sayısı çok az. Öyle veya böyle, net sonucu öğrenmemize de uzun zaman kalmadı.
Türkiye'de basının ağır toplarından olan SABAH'ta sular 2000'lerin başından bu yana bir türlü durulmadı. Dozu değişse de, hep bir "kriz yönetimi" hali, bir belirsizlik durumu söz konusuydu.
Sık sık kendisiyle "artık duayen bir kriz yönetimi uzmanısın" diye şakalaştığımız Genel Yayın Yönetmeni Ergun Babahan, bu çalkantılı süreçle ilgili olarak her dönüm noktasında okurlara bilgiler vermeyi ihmal etmedi.
Şurası artık bir gerçek: Basında çok sesliliğin simgesi sayılan SABAH'ı zor zamanlarında cefakâr ve sebatkâr bir gazeteci ekibi ile ona güvenen, inanan, desteğini esirgemeyen geniş bir okur kitlesi ayakta tuttu.
Öyle görünüyor ki beklenmedik, keskin yön değişimleri olmazsa, tutmaya da devam edecek.
TMSF sürecinde 250 günden beri yeni sahibini bekleyen gazetede, binbir sert fırtınanın yaşandığı 2008 Türkiye'sinde SABAH'ın o zor durumda tiraj kaybetmemesi, yanıtı aranması gereken, ilginç ve sevindirici bir olgu.

Okurlarla bağ
Bu süreçte, zaman zaman kabaran, "artık iktidarın borazanı oldunuz, size elveda" mealinde toplu ve ısrarlı okur tepkileriyle karşılaştığımda "eyvah!" demeden edememiştim. Ama yanıldım.
SABAH'ın okurla bağını kurmuş, markalaşmış bir gazete olduğu artık kesin.
Her yeni yıla girişte, bir önceki yıl içinde gelen okur eleştirilerini gözden geçirip "yeni yıl dilekleri" olarak sunuyorum.
Konuya önümüzdeki haftalarda belki yeniden dönmek gerekebilir, ama şimdi ana başlıklarıyla bir toparlamayı sizinle paylaşmakta yarar var.
Okurlar, SABAH'ın o gerçek sahipleri, acaba gazetelerinden neler bekliyor?
- Titizlik: Maddi hatalar, haber yazmada dikkatsizlik ve ihmaller yıl içinde biraz arttı. Metinlerde geçen bilgiler yeterince gözden geçirilmeli. Göze çarpan her şey iyice sorgulanıp denetlenmeli. Yanlışlıklar okur güveninin sarsılmasında birinci etken. Daha az hata için gazete daha sağlam mekanizmalar kurmalı. Haber yazıp onu gözden geçirenler her şeyi bilenlere sormaktan, kaynaklara başvurmaktan çekinmemeli. Haberlere gereksiz unsurlar konmamalı. Kısa cümlelerle, iyi bir Türkçeyle her şey anlatılmalı.
- Saygı: Reşit olmayanlara, ölülere, suçlu veya zanlıların yakınlarına saygıyı eksik etmeden yaklaşan bir habercilik.. Özellikle isim, adres ve fotoğraflarda zaman zaman baştansavmacılık görülmekte. SABAH haberi atlamamalı, ama gereksiz ölçüde rencide edici unsurları ayıklamalı. Çocuklara özen gerekli.
- Hakkaniyet: Yıl içinde pek çok kez, içinde dengesizlikler olan haberlere şikâyetler geldi. Hakkında zan, iddia, suçlama ve niteleme yapılan kişilere bazı haberlerde mutlaka gerektiği haldesöz ve savunma hakkı verilmedi. Haber çamur atmak veya şaibe üretmek için değil, gerçekleri adilce ortaya dökmek için yazılır. Hem okur güvenini pekiştirmek hem de tekziplerin önünü kesmek için hakkaniyetli tavır okurlarca istenmekte.
- Çeşitlilik: Istanbul odaklı habercilik yerine Türkiye odaklı bir habercilik zaman zaman talep olarak dile getirildi.
- Duruş ve kimlik: TMSF süreciyle okurlar bu alanı daha çok tartışmaya açtı. Belki en önemli konu bu. Geleneksel SABAH okuru ölesiye muhalif veya kayıtsız koşulsuz iktidar organı bir gazeteye hiçbir zaman olumlu bakmadı. Çünkü SABAH onların gözünde özgürlükçü demokrat eksende, değişimi iyi okuyan, muhalefeti "ülkede güven, istikrar ve huzur" adına, güleryüzle yapan bir gazete. SABAH okurları rakipler arasında mevcut müzmin muhalif veya iktidar yandaşı gazete isterlerse tercih edebilirlerdi; bunu yapmamaları, bu gazeteyi iki "uç" arasında bir yere koymalarından kaynaklanıyor. Onlar "doğru zamanda doğru tavır gösteren" gazete istiyor. 27 Nisan'ın ertesinde "Darbeye Hayır" manşetinde olduğu gibi.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA