Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BERCAN TUTAR

Kâbil’de olan sadece Kâbil’de kalmayacak!

Küresel ve bölgesel jeo-politik bakış yerine Taliban'a ait çarpıtılmış görüntüler üzerinden ideolojik okuma yapan Sorosçu zihniyetle malul Amerikancılar, emperyalist anlayışın narkotik kavramlarıyla uyuşmuş dimağlarındaki ezberleri papağan gibi tekrarlayıp duruyor.
Taliban'ın Afganistan'daki zaferini yine ideolojik bir körlük ve ıslah olması imkânsız bir fanatizmle yorumluyorlar. Ancak bu sefer hakikati değiştirmeleri çok zor. Taliban'ı şeytanlaştırarak dikkatleri asıl şeytan olan ABD'den uzaklaştıramazlar. ABD'nin 20 yıllık işgal, sömürü ve katliamlarla dolu kirli sabıkasını perdeleyemezler.
Zira Amerikalı diplomat Grant Newsham'ın Asia Times'daki yazısında "Vegas'ta olan Vegas'ta kalır" deyişinden mülhemle dile getirdiği gibi "Kâbil'de olan sadece Kâbil'de kalmayacak..."
Evet, ABD yenildi. Ancak sınırın hemen ötesinden hem Afganistan'ı hem de Orta ve Güney Asya'yı kaosa sürükleyecek her tür kirli tezgâhı devreye sokmaktan geri durmayacaktır. Çünkü küresel sahnede yeniden konumlanan ABD, 'terör ile savaş' stratejisini artık 'Rusya, Çin ve Türkiye gibi aktörlerle savaş' şeklinde revize etmiş durumda.

***


Kâbil elçilik çatısından helikopterle apar topar yapılan tahliyeyi 1975'te Amerikalı diplomatların Saygon'dan kaçışına benzetenlere kızan ABD Dışişleri Bakanı Blinken, "Burası Saygon değil" demiş.
Oysa Kâbil, Saygon'un düşüşünden daha önemli bir domino etkisi yapacak. Afganistan hezimeti bu yönüyle Vietnam yenilgisi, İran ve Küba devrimleriyle Süveyş krizi ayarında tarihi bir kırılmadır. ABD, Vietnam Sendromu'nun yol açtığı gelişmelerden daha beteriyle karşılaşacak.
Afganistan yenilgisi her açıdan Amerikan çağının kapanışının işaretidir. ABD efsanesi Vietkong'lardan sonra bu kez Taliban tarafından tarihe gömüldü. ABD liderliğindeki 134 ülkeden oluşan Atlantik ve NATO güçleri, Afganistan'da Güney Asya bloğuna karşı kaybetti. Teksas büyüklüğündeki Afganistan ile 60 bin kişilik Taliban gücü bir imparatorluğu rezil etti.

***


George Orwell'ın vurguladığı "Bir savaşı en hızlı bitirmenin yolu onu kaybetmektir" ilkesini ABD Afganistan'da denedi. Fakat savaş bitmeyecek. Bu kez Vietnam'dan sonra olduğu gibi dünyanın ABD ile savaşı başlayacak. Unutmayalım ki 1975'te Saygon düştükten sonra ABD'nin rakibi olan Sovyet Rusya dünya çapında atağa geçti.
Farklı kıtalardan Nikaragua, El Salvador, Kolombiya, Peru, Etiyopya, Zimbabve ve Kamboçya gibi ülkeler Sovyetlerin nüfuzuna girdi. 1978'de Afganistan'da Marksist rejim kuruldu. Bir yıl sonra da SSCB Afganistan'ı işgal etti. Almanya'da Baader-Meinhof ile İtalya'da Kızıl Tugaylar, KGB'nin direktifleriyle faaliyet yürüttü.
ABD'nin Vietnam hezimetinden sonra SSCB nasıl küresel bir atağa geçtiyse ABD'nin Afganistan hezimetinden sonra da Çin başta olmak üzere Rusya, Türkiye ve İran atağa geçecek.
Bu ülkeler hem hinterlantları hem de ABD'nin nüfuz kaybettiği küresel alanlarda hamle üstüne hamle yapacaktır. Üstelik bu ülkeler dönemin SSCB'si gibi yalnız da değiller.
Eşgüdüm halinde hareket ediyorlar. İşte bu yüzden Kâbil'de olan sadece Kâbil'de kalmayacak.
Dolayısıyla ABD'nin dünyanın farklı bölgelerinde Afganistan sendromunun benzerlerini peş peşe yaşayacağı yeni ve kritik bir döneme giriyoruz

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA