Karşılaşma tam beklediğimiz gibi başladı. F.Bahçe, Aurelio ile beşlediği defansıyla, Sergen-Serdar- Tümer üçlüsünü boğdu. Nobre ileride tek kalıp, van Hooijdonk orta sahaya yaklaşınca, Beşiktaş orta sahası da şaşkınlaştı, oyundan düştü. Nobre'nin geliştirdiği hücum preslerine Serhat'ın sık katılması ve kaptan Ümit Özat'ın da çok iyi pozisyon takip edip, top kazançlarıyla kontrolü rakipten alması maçı dakika dakika F.Bahçe'ye taşıdı.
İlk yarı bittiğinde Beşiktaş'ın sadece Sergen ile direğin 1 metre üstünden auta giden şutu vardı. F.Bahçe ise Nobre ve Tuncay ile iki etkili kontra atak geliştirdi, 32'de de 'Aziz Pierre'in nefis pasıyla Luciano'nun Cordoba'nın şaşkınlığından yarattığı pozisyonda Serhat ile golü buldu.
İkinci yarı ilkinden farklı değildi. Sahasında kalan F.Bahçe, Beşiktaş'ı kalabalıkta boğdu. İki top kazancıyla geliştirdiği ani ataklarda farkı üçe taşıdı.
Özellikle sezonun ikinci yarısından itibaren gelişen F.Bahçe-Beşiktaş rekabetinde bu maç sezon içinde yaşananların da cevabı oldu. Her kötü sonuç sonrası hakemlere, federasyona yüklenen Lucescu, takımının gerçek ölçüsünü bu maçta hepimize gösterdi. 59'da yaptığı Yasin-İlie değişikliği ile iki kişiye düşürdüğü defansı da üçüncü golün de davetiyesini çıkardı.
F.Bahçe sezon başından beri oluşturduğu mücadeleci karakteri ile maça damgasını vurdu. Van Hooijdonk bu takımın teknik direktörüydü. Her pozisyonda arkadaşlarına duracakları yeri gösterdi, sıkıştıkları anlarda da yanlarına gelip onları motive etti.
İşte adam gibi adam
35. dakikada her şeyi ile normal giden maçta Zago gerilimi tırmandırdı. Hakemin faul bile vermediği pozisyonda yere düşen Cordoba'nın yanına gitmeye çalışan Tuncay'ı itip-kakarak fitili ateşledi. Tribünler bir anda ayağa kalktı, küfürler, pet şişeler sahaya yağmaya başladı. Bu Tuncay 60. dakikada gole giderken önce Zago'nun darbesine rağmen atağını sürdürdü, sonra da Cordoba'nın. İkisinde de yere düşse hem penaltı olacak hem kırmızı kart. İşte adamla futbolcu arasındaki fark.
Bu maçın diğer anlamı da, takım ile büyük takım arasındaki farkı gösterecek olmasıydı. Ligin kaderini her zaman kırılma noktaları belirler. Büyük takımlar bu virajları dönerler. İşte F.Bahçe bu sonuçla büyüklüğünü bir kez daha gösterdi. Takipçisi Trabzonspor'un 5 yiyerek ayrıldığı İnönü Stadı'nda Beşiktaş'ı üçleyerek kalitesini de ortaya koydu. Bir sürü dedikodunun dolaştığı son haftalarda bu maç şampiyonluk için yapılan yeni bir yoldur.
Selçuk Dereli ilk yarıda tribünlerin istediği hakemdi. Yere düşene faulü çaldı. İkinci yarıda daha pozitif yönettiği zorlu maçı ufak hatalarla bitirdi.