SEZON başından beri en iyi yaptıklarını, vazgeçmeden, bir an bile tereddüt etmeden, yapabileceklerinin sınırlarında kalarak rakibin üstüne gitti Galatasaray... Fatih Terim yeni bir takım oluştururken, karakterini de yeniden oluşturdu elbette. Geçmişte birçok maç sayabiliriz, kötü oynadıkları... Ama mücadele etmedikleri maçı gösteremeyiz. Topun arkasına takım olarak geçmeyi bilen ve bunu istikrarın temeli yapan bir takım G.Saray... Bu özellikle, sahadaki tüm sorunları çözüyorlar. Erken veya geç, sonuçta öyle didişiyorlar ki, şanslarını yaratıp, olmayacak pozisyondan gol çıkarmayı da başarıyorlar.
Bir hafta önce 6 golle sarsılmıştı G.Birliği. G.Saray karşısında farklı bir oyun sistemi veya taktik denemediler. Hatta Kadıköy'dekinden daha etkili ve tehditkar bir ilk yarı oynadılar. F.Bahçe'deki gibi kilidi açacak bireysel yetenekler yoktu karşılarında. Bu avantajları. Ama sürekli olarak arayan, deneyen ve zorlayan bir takıma karşı hatasız kalmalı da çok mümkün değildi.

SAVUNMA ŞAMPİYON YAPAR..
Şöyle bir örnek verelim; Tum iki F.Bahçe stoperine top göstermedi. Dün ise topu göremedi. Ama tabela iki durumda da takımı aleyhine değişiyordu. Duran topların sihrini ilk yarıda bulamadı G.Saray. İkinciyi yarıya golle başlamak ise, maçı erken bitiren hamle oldu. Kötü bir pas, o pasa zorlamayla gelen kötü bir vuruş ve ağlara giden top... Sabırlı ve dirençli rakiplere karşı, tüm motivasyonu bitiren o ilk golün böyle olmaması lazım esasında. Ama golsüz biten devreden sonra bile sahada maçı böyle bitirmeyecek bir takım ve O'nun arzusunu kimse görmezden gelemez. Fatih Hoca'nın vazgeçmeyen bir kadro yaratıp, statükoyu koruyan sistemi devreye sokması da bu yüzden uzun sürmedi. Golle birlikte Melo hemen üçüncü stoperdeki yerini aldı. Elmander daha orta saha gibi oynamaya başladı. Emre'nin çabasıyla tempo arandı, Engin ortalarda gözükmedi. G.Birliği de bu düzeyde mücadele etti ve maça konsantreydi.
Ama aradaki çok ince çizgi de G.Saray'ın kalitesi ve aklıydı maçı döndüren. Savunma şampiyon yapar felsefesiyle yürüyorlar, liderler.