Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Kayıtdışı Bursalı

Kentsel ranta vergi uygulama fikri, her çağda gündeme gelir. Amaç; kentlerde üretilen değerin, hemşerisi olma ayrıcalığının, bir şekilde vergilendirilmesidir.
Şayet Bursa'da yaşamak bir ayrıcalık ise düşük vergili lüks hayatı sorgulamak gerekebilir. Dünya nüfusunun yarıdan fazlası kentte yaşamaya başlamış ise büyük kentin nimetleri, bunlara orantılı külfetleri de tanımlıyor...
Bu, eskiden beri tartıştığımız bir konu. Mesela İstanbul'un trafiğine araç sokmanın ek bedeli, kente giriş vizesi, gayrimenkule gelen kent değerinden belediyeye pay, vs.
Vergi söz konusu olduğunda ürpermemiz doğal. Neticede bu bir külfettir ve zaten literatüre de "vergi yükü" diye geçmesi, can yakıcılığındandır. Bizde vergi, iki türlü can yakar. Birincisi oranıdır. Ancak ikinci can yakıcı yönü kayıtsızlığın sonucudur.
Kentli insanlar, taşrada yaşayanlardan farklı olarak, kentte yaşama imtiyazının bedelini ödeyecek... Buraya kadar olanı, anlayabiliriz. Bize, dünya örnekleri sıralanabilir, anlatılırsa ikna edilebiliriz.
Fakat temel endişe hiç değişmeyecek. Kentteki kayıtiçi Hemşeri vergisini öderken, yine aynı kentteki kayıtdışı Hemşeri tek kuruş vergi vermeyecek.
Neden? Çünkü o kayıtdışı. Çünkü vergi, kayıtla bağlantılı bir kavram. Çünkü kaydın yoksa vergiden de muaf olabiliyorsun. Peki, kent için düşünülecek yeni vergiler için de bu geçerli mi? Tabii ki geçerli.
Aynı kentte hatta komşu oturduğumuz biri, elektrik idaresine dahi kayıt yaptırmıyor ve hatta elektrik saati takmayıp, parasını bize ödetiyor.
Özellikle rant vergisi, kentin yarattığı zenginliğin karşılığını "adil" paylaştırma esasına dayanıyor. Kentte bir rant yaratıldığı kesin. Belediyelerin de vatandaşa yaratılan bu ranttan karşılık istemesi, akla yakın görünebilir. Neticede belediye, kamu kaynaklarıyla yol yapıyor metro yapıyor ve bir yerin değerini kat be kat artırıyor.
50 bin liralık gecekonduyu birkaç yılda 500 bin liralık mesken haline getirebiliyor. Belediye de doğal olarak yarattığı bu farktan, kamusal fayda gerekçeleriyle payını almak istiyor.
Bunu gerçekten anlamak mümkündür. Hatta desteklemek de.
Adamın ruhsatı dahi yok. Bırakın vergi dairesini, belediye ile dahi işi olmamış. Siz buradaki artan rayiçten belediye olarak pay almaya kalktığınızda, zaten kayıt altındaki Hemşerinize yükleneceksiniz.
Yanı başındaki "uyanık kayıtdışı Hemşeri" için hiçbir şey yapamayacaksınız.
Değerlenen eve vergi... Yoğun trafiğe taşıt sokmaya vergi... Suya vergi, havaya vergi, kentin taşına toprağına vergi... Bunu anlayabiliyoruz.
Fakat anlamadığımız, kayıtdışı hemşeri lehine haksız rekabet yaratacak olan bu kentsel kayıt dışılıktır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA