Bu başlık, bu iddialı söylem, elbette bu satırların yazarının (E.R.) da görüşü...
Ama bugünkü bu başlık, tırnak içine aldığım bu başlık bir Kürt vatandaşımıza ait.
Benim gibi düşünen bir Kürt vatandaşımıza...
Diyor ki:
"Bebek katilidir onlar"
Diyor ki:
"Ben vatanımı seviyorum"
Diyor ki:
"Ben milletimi seviyorum"
Güneydoğu'daki Cumhuriyet savcılıklarından birine gidip Bir dilekçe veriyor.
Kendisini tanımlama biçimi çok anlamlı:
"Kürt kökenli bir TC vatandaşı olarak..." İşte budur olması gereken şey.
Aslında kim olduğunun değil, ne yazdığının önemi var.
Diyor ki:
"Bebek katillerinin, PKK'lıların ve BDP'lilerin Kürt kelimesini kullanarak Kürtleri de kötülemesini istemiyorum..."
Sonra da şu müthiş tespiti yapıyor:
"Ben onların Kürt olduğunu düşünmüyorum.
Kürt kelimesini kullandıklarında rencide oluyorum.
Bir daha Kürt kelimesini kullanmalarını istemiyorum.
Şikayetçiyim..."
Dilekçenin özü böyle.
Güneydoğu'da, PKK'lı köpeklerin terör estirdiği bir Türkiye coğrafyasında Kürt kökenli bir vatandaşımızın da taşmış sabrı.
Ve öfkesini aklıyla harmanlayıp Cumhuriyet savcılığının yolunu tutmuş.
Eğer Denizli'de bir vatandaş çıkıp da
"Şikayetçiyim ben bu Kürtlüğü kullanan sözde Kürtlerden" deseydi,
Trabzon'da bir delikanlı savcılığa gidip
"Şikayetçiyim ben Kürde de düşman sözde Kürtlerden" deseydi Güneydoğulu vatandaşımızınki kadar etkili olmazdı isyanı.
Güneydoğu'da yaşayan Kürt vatandaşımız, PKK-BDP kucaklaşmasındaki realiteyi gördükçe, Meclis'ten bir grup elin, Kanlı ellerle buluşmasına isyan ettikçe Düzelecek her şey, Güzelleşecek Güneydoğu'su Türkiye'min.

Beştüşşebap'ta PKK yine alçakça saldırdı.
10 Mehmetçik daha gitti önceki gün.
Ama Türk basını, bu alçakça saldırının gazına gelmedi.
Ve önceki gün bir ilke attığı imzanın peşinden gitti.
Yaygın basın organları, Beytüşşebap'ı anlatırken
Terörün ekmeğine yağ sürmedi, Terör örgütüne anlamlı bir ders verdi Türk basını.
Birkaç istisnası yok değildi ama onlar da Tırı vırı gazeteler Sözcü, Yurt, Aydınlık, Cumhuriyet... Nasıl da büyütmüşlerdi Beytüşşebap'ı, Hatta çarpıtmış, siyasi fırsat olarak da kullanmışlardı.
Ama ne yaparlarsa yapsınlar, Sür manşetlere de çekseler terör haberlerini, Sonuç alamayacaklar.
Neyse ki yaygın merkez basın var ve ilk kez Türkiye'nin hassasiyetini gördü.
Başta SABAH olmak üzere Hürriyet, Milliyet ve Vatan dahil neredeyse bütün gazeteler, Beytüşşebap'ta devletin teröristlere verdiği dersi anlatmayı tercih etti dün. Hazır merkez medyanın yazılı olmayan bu anlaşmasına değinmişken Bir başka önemli konuya daha dikkat çekmek istiyorum.
Asker ve polis de artık el ele vermiş durumda.
Hiçbir dönemde olmadığı kadar yakın güvenlik güçlerimiz.
Çünkü hedef belli: Terör, yani PKK. İstihbarat paylaşımından ortak operasyona kadar her alanda El ele yürek yüreğe… Mehmetçikler ve polisimize Allah güç kuvvet versin.
Yolları açık, yürekleri cesaret dolu olsun.