Dün millet hipodromda, Cumhuriyet bayramını coşkuyla kutlarken,
İşçi Partisi'nin peşine takılan CE-HA-PE de Ulus Meydanı'nda polis barikatını yarmakla meşguldü…
Birkaç gün önce "Bırakın yürüsünler,
Yürüsünler de boylarının ölçüsünü alsınlar" demiştim ama valilik 'yassağı' basmıştı bir kere…
Sözümüz havada kaldı yani.

Samimi olanları 'tenzih' ederim…
Geriye kalanların 'artistlik ve anarşi' için
Ulus'a gittiğine adım gibi eminim.
Bir 'Tahrir' denemesi yapmak istediler.
Ama yine de yürümelerinden yanaydım ben.
Onun için Demirel'in,
Ünlü sözünü hatırlatmış ve "
Yollar yürümekle aşınmaz, bırakın yürüsünler" demiştim...
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu bir gün önce Mustafa Balbay'ı ziyaret etti.
Sonra da Diyarbakır'a, Osman Baydemir'e gitti.
Maksadı belliydi.
Huzursuzluk çıkarmak!
Üstelik bu kez yanlarına Suriye'yi de almışlardı.
Öcalan'ın kankası Doğu Perinçek'in televizyonu Ulusal Kanal, Ulus'taki izinsiz gösteriyi Suriye Devlet Televizyonu'na boşuna taşımadı.
Göstericilerin polisle çatıştığı anları özellikle yayınlayan Suriye Devlet Televizyonu, gece de Ulusal Kanal'la ortak bir yayın gerçekleştirdi.
AK Parti'nin diktatörlükle suçlandığı programda, Ulus'tan yükselen Esad'a destek sloganları özellikle Suriyelilere izletildi.
Bu yayınlar ince planın görünen yüzüydü.
Bugüne kadar Cumhuriyet bayramları Başkent'te ve hep hipodromda kutlandı…
Devlet-millet her zaman yan yana bayram yaptı.
Bugün ne oldu da
Alternatif bir kutlamaya gerek gördü beyler?
Kaldırılan 'rap rap'lardı,
Cumhuriyet değildi ki...
Eskiden beri
Halk ve devlet kol kola bayram etmiyor muydu?
Peki şimdi,
Neden sokaklar gasp edildi?
Neden Ankara'da belirlenen 8 meydan değil de,
İlla da Ulus seçildi?
Neden?
Amaç neydi?
Her defasında Cumhuriyet'in koruyucusu olduğunu belirten
CE-HA-PE Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu
Devlet törenine değil de
İllegal ve marjinal grupların organize ettiği
Kanunsuzluğun kuyruğu niye oldu?
Bence bu soruların cevabı
Sosyal medyada dolaşan montaj fotoğraflarda,
Ve Hürriyet gazetesinin internet sitesinde
Daha da önemlisi Ulusal Kanal'ın Suriye Devlet Televizyonu ile yaptığı ortak yayında gizli.
Mesele kışkırtmak.
Montaj fotoğraflarla
Halkı ayağa kaldırmaktı.
Amiral gemisi olduğunu iddia eden malum gazete,
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in, Güneydoğu'da helikopter içinde çekilmiş bir fotoğrafına hangi amaçla montaj yaptı?
Bakan Şahin'i, halka gaz sıkan polisi havadan izlerken niye gösterdiler?
Bir başka montaj fotoğrafta ise bir polisi, elinde bayrak taşıyan küçük bebeği kovalarken göstermelerinin başka ne amacı olabilirdi ki?
Neyse ki
Balonları erken patladı.
Gördüğünüz gibi plan ince,
Ama tezgâh büyük...
Niyetleri;
Halktan alamadıkları desteği,
Darbeyle ele geçirmek.
Arap Baharı kavramından Suriye desteği ile yola çıkmak,
Hükümetten,
Yani Erdoğan'dan bu sayede kurtulmak.
Tahrik ettikleri temiz insanımızı "Tahrir denemesi" için sokağa dökmek istiyorlar.
Ankara'da yapılan da denemeydi.
Bir provokasyondu yani.
Bence,
CE-HA-PE
Marjinallerin,
İllegal grupların,
İşçi Partisi'nin,
Ve katil Esad'ın tuzağına düştü.
Hem de milletin gözü önünde…
Neyse.
Her şeye rağmen sözümün arkasındayım.
Keşke önceki gün 'yasak' konmamış,
Elinde Türk bayrağı olan samimi insanlara polis su ve gaz sıkmamış olsaydı.
Keşke sonradan kaldırılan barikatlar da hiç kurulmasaydı.
Keşke...