Ölüm gibi ürperten bir konuda yazmak zordur.
Çünkü yüzü soğuktur ölümün.
İnsanı üzer.
Ama ölüm de doğum gibi yaşamın bir gerçeği değil mi?
Üstelik ölümden ne kaçış var ne de kurtuluş…

Helenistik felsefenin önemli düşünürlerinden Epikür,
"Ölümden neden korkacakmışım?
Ben varken o yok, o varken ben yokum" demişti.
Maalesef bugün varız, yarın yokuz!..
Yunus Emre de,
"Ölümden ne korkarsın, korkma ebedi varsın" diyerek özetlemişti olayı…
Bir Çin atasözü
"Bir kaplan öldüğünde derisini ardında bırakır, bir insan öldüğünde namını" der.
Mehmet Ali Birand öldü dediler…

Ünlü gazeteci safra kesesi
Rahatsızlığıyla yatmıştı hastaneye.
Neyi, kimi savunduğu umurumda değildi.
Bu haber üstadını severdim ben.
32. Gün ile yakalamıştı başarıyı.
Program binlerce kilometrelik bir maratona benzemiş,
Ve yıllar boyu sürmüştü.
Doğrulanmasa da Birand'ın 'ölüm' haberleri Türkiye'yi üzdü…
Duyunca şok oldum.
O an telefonda,
Yavuz Donat ağabeyimle konuşuyordum.
Ona da söyledim…
Boğazı düğümlendi.

Hayat doluydu.
Haberi yaşardı adeta.
Saat, kalem ve kravat uyumuna herkes bayılıyordu.

Cemal Süreya'ya göre "her ölüm erken ölümdür."
Ölümde genç yaşlı ayrımı yoktur.
Zengin fakir ayrımı da…
İster genç, ister yaşlı…
Hangi yaşta gelirse gelsin,
Süreya'nın dediği gibi erkendir ölüm.
Her ölüm, yüreğe düşen bir ateştir.
Sönse de külleri kalır.
O küllerde ölenden geriye kalan acı ve tatlı nice güzel anılar vardır,
Karıştırdıkça tazelenen…

Önce anam göçtü bu dünyadan,
Sonra da babam…
Ne gerek vardı bu aceleye?
Biraz daha kalsalar olmaz mıydı?
Şöyle tatlı tatlı yaşlansalar,
Beni imrendirmeseler başkalarına ne olurdu…
Ama olmadı işte, olmadı…

Paris'te öldürülen 3 PKK'lı kadın için Diyarbakır'da tören yapıldı.
Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylamaz…
Törenden sonra cenazeleri Tunceli, Mersin ve Elbistan'a gönderildi.
Kendileri gibi ölümleri de tartışma yarattı.
Diyarbakır'da beklenen olmadı.
İnşallah bugün de barış sürecine gölge düşürecek bir olay yaşanmaz.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, vekili Hüseyin Aygün'e üç PKK'lı kadının ailesine taziyeye gittiği için kızdı.
Aygün de posta koydu.
Eleştirilere sert tepki gösterdi.
"Giderim ve kimseden izin de almam" diyerek kestirip attı.
Neyse mesele CHP'nin iç meselesi.
Kılıçdaroğlu sessiz mi kalır yoksa başka bir şey mi yapar onu bilmem.
İnşallah bugün Tunceli'den,
Mersin'den ve Elbistan'dan kara bir haber gelmez.
Tabii Mehmet Ali Birand'dan da…