Zaman su gibi akıyor ama biz farkında değiliz…
Tam 18 yıl olmuş.
Koca bir ömür yani.
Çoğumuz annesini ya da babasını kaybetti.
Veya bir başka yakınını...
Bu zaman diliminde Necmettin Erbakan ve eşi de ayrıldı aramızdan.
***
Erbakan'ın Refah Partisi 1995 seçiminin galibiydi.
Hükümeti kurma görevi önce verilmedi ona.
DYP-ANAP birlikte koalisyon kurdu.
Ama güvenoyu alamadı.
***
Demirel mecburen görevi Erbakan'a verdi.
RP-DYP koalisyonunun oluşturduğu 54. Hükümet böyle kuruldu.
Güvenoyu alır almaz da, yıpratma kampanyası başladı.
Asker Erbakan'ı istemedi.
Postalcı medya desteğiyle hükümet itibarsızlaştırıldı.
Sonrası malum.
***
Tarihe, '
Postmodern Darbe' olarak geçen 28 Şubat dönemine ilişkin, 103 sanıklı dava önceki gün başladı.
Biz mahkemeyi bırakalım da, o günün manşetlerine bir göz atalım isterseniz…
Manşetler aynı zamanda bugün yaşananların aynısı.
***
Ertuğrul Özkök yönetimindeki Hürriyet gazetesi,
'Ordu darbe mi yapacak?'
söylentilerine cevap veren bir komutanın sözlerini manşet yaptı.
Yani Özkök talimatı yerine getirdi:
"Bu defa işi silahsız kuvvetler halletsin."
İkinci manşette
İran Cumhurbaşkanı Rafsancani'
nin kara çarşaflı kızı
Faazeh vardı…
Bu da özellikle sayfaya konulan bir haberdi.
Refahyol Hükümeti'ni böyle yaparak yıktılar.
***
Milliyet'in manşeti,
'Paket depremi'ydi. İş
ve siyaset dünyası Refahyol'un kaynaklarını eleştiri yağmuruna tutmuştu güya…
Kuponlu günler…
Dinç Bilgin'in
Sabah'ı 73 kupona 37 ekran TV veriyor…
Manşette Mesut Yılmaz var…
O da
"Darbesiz indiririz" diyor ve ekliyor:
"Erbakan'ı ve onun zihniyetini demokratik yoldan tasfiye edeceğiz."
***
Cumhuriyet ise
Demirel'in sözlerini taşımış başlığına:
"Demirel'in rejim dersi" Aynı gün
Sabah "Teşekkürler Atatürk" manşetiyle çıktı.
Ve İran heyetinin ziyaretine atıfta bulundu.
Ertuğrul Özkök ise bu kez
Hürriyet'teki
"Sivil toplum ayakta" manşetiyle gaza bastı.
Hükümeti skandalların üzerine gitmemekle ve basını susturmakla suçladı.
***
Ardından
Sabah da
, 'Sakallı Şevki'ye öfke' ve
'Tarikatlar devrede' manşetiyle bastırdı.
Manşetler yarışıyordu.
Hürriyet ise
'Şok brifing' ve daha da ileri giderek Şevki Yılmaz'a
'P… sensin' dedi.
Sonraki gün kaptan Özkök, Hürriyet'te,
'İşte çağdaş Türkiye' başlığını attı.
Altına da,
"Ankara dün muhteşem bir gün yaşadı.
450 kişilik orkestranın Beethoven'in 9'uncu Senfoni'sini seslendirdiği konser öncesi Demirel'in de bulunduğu salon, 'Türkiye laiktir laik kalacaktır'
sloganıyla inledi" yazdı.
***
Manşetler korkutucuydu.
Tanklar ondan sonra yürüdü Sincan'da…
Ve Refahyol Hükümeti düşürüldü.
Yani darbe yapıldı.
Sonra
Mesut Yılmaz Başbakan oldu.
***
28 Şubat'ın medya ayağı çok pis çalıştı.
Benzerini bugün yaşıyoruz.
Postalcılar da aynı ekip.
Ertuğrul Özkök, Uğur Dündar, Emin Çölaşan, Bekir Coşkun, Cüneyt Arcayürek ve yamakları…
***
28 Şubat darbesinin mimarları olan
Aydın Doğan ve medyasının yaptıkları yanlarında kâr mı kaldı şimdi?
Ertuğrul Özkök ve
Zafer Mutlu
yırttı mı yani?
Ya 28 Şubat'ın finansörleri?