CE HA PE'nin başı Meclis'te soruşturma aşamasındaki bir davanın ses kayıtlarını dinletti.
Suç işledi.
Bir de "Mahkeme kararı var" diyor.
Ya bilmiyor ya da inadına konuşuyor.
Olay savcıda.
Soruşturuluyor.
Deliller sağlam mı yoksa düzmece mi araştırılıyor.
Yani savcı 'takipsizlik' kararı da verebilir.
Henüz dava açılmamış.
Ortada iddianame de yok.
Sadece polisin hazırladığı fezleke var.
Ama yayını yasak. Kılıçdaroğlu siyasi rant için insanları karalıyor.
İnsanlara kurşun sıkıyor.

Dosya gizli.
Avukatlar bile içeriğini bilmiyor.
Fakat o biliyor.
Malum ekip servis etmiş.
Milletin temsil edildiği yüce makama da yakışmadı yaptığı.
Polisteki uyduruk fezlekeyi kullanıp 'oy' uğruna insanları peşinen suçlu ilan etmek taammüden adam öldürmekten farklı değil.

Aynı servis Aydın Doğan'a da yapılıyor.
Hatta Hürriyet'in manşetlerini Hocaefendi'nin attığı bile söyleniyor.
'Tarafsızım' diyen Hürriyet, meğer Gülen'e çalışıyormuş…
Şimdi iyot gibi açığa çıktılar.
Darbeci Ertuğrul Özkök de coştu…
Başbakan'a meydan okuyacak kadar haddini aştı.

Gizlenmeye çalışılan bu işbirliği aslında Adana'da belli olmuştu.
Nedense polis ve jandarma baskınlarında olay yerine ilk ulaşan DHA ekibi oldu hep.
Emniyetin yakaladığı ilk TIR'ın yanında da, Ceyhan'da durdurulan 3 TIR'ın yanında da onlar vardı…
Ne tesadüf değil mi?!
Aslında tesadüf değil.
Bal gibi iş birliği…

MİT'çi subayların haşat edildiği o baskının görüntülerini çekenlerden birinin DHA kameramanı olma ihtimali bile var…
Hürriyet'in TIR baskınıyla ilgili haberleri niye görmediğine bir de bu taraftan bakın.
Ses kayıtlarında ne diyor Gülen, "ABD ile aramızı bozmayalım, o haberi yapmayın."
Yani o 'tak' diyor, Hürriyet 'şak' diye yerine getiriyor.
Ya Aydın Doğan'ın "Şu anda demokratlığı Hocaefendi temsil ediyor" sözleri?
Onlara ne demeli?

Cemaat AK Parti'ye muhalif tüm medyayı hassas yerlerinden yakalamış.
Sıkıştırıyor, istediği manşeti attırıyor, yazarlarına da istediğini yazdırıyor.
CHP'yi zaten tepe tepe kullanıyor.
Aydın Ayaydın'ın, Mustafa Sarıgül'ün aday gösterileceğini ilk açıkladığı kişi Fetullah Gülen'di.
Haşa, Peygamberimizi kamyona koyan da Hocaefendi'ydi.

Cemaat, seçimlerde AK Parti'nin oylarını düşürebilmek için halktan yeminli oy topluyormuş.
Direnen esnafı 'ticaretlerini bitirmekle' tehdit ediyor, öğrencilere de "AK Parti'ye niçin oy verilmez?" dersleri veriyorlarmış.
Bu baskılar da sonuç getirmeyecektir.